2017 Yaz Ayları Üzerine

header.jpg

Koca bir kış ve bahar sezonunu komple atladıktan sonra (hep oyun oynadım görüldüğü üzere) şu sezondan artık üç beş bir şey elden geçireyim dedim. Genel olarak ahım şahım bir sezon değil ama en azından görsel açıdan tatmin edecek bir sezona benziyor. Ya da bilmiyorum artık 2017 yılında görsel açıdan tatmin etmeyecek seri mi kaldı zaten.

Ballroom e Youkoso

ss (2017-07-09 at 03.31.01).jpg

Aslen bu seriden pek bir beklentim yoktu, öyle ahım şahım heyecanla da izlemedim. Sadece konsepti daha önce hiç görmediğim için merak ettiğimden izledim. Tahminimce açıp izleyenler de benimle aynı merakı taşıyarak başladılar. Mangasını takip edenler var mı bilmiyorum, etrafımda animeyi izleyeni bile doğru düzgün görmedim. Lakin ilgimi çekmeyi birazcık başardı diyebilirim, en azından kızlar da erkekler de fiziken çok güzeller.

ss (2017-07-09 at 03.30.37).jpg

Konumuzda ne halt olacağını bilmeyen klasik ergenimiz sınıfındaki zeki bir kızın alımına kapılır ve onu takip eder. Kızı kendisi gibi boş kelek biri sanarken aslında gizliden gizliye “balo dansı” kursuna gittiğini, hatta yarışmalara hazırlandığını görür. Fakat asıl etkilendiği kız değil, kursu veren dalyan gibi hocadır. Hoca gerçekten etkilenmeyecek gibi değil. Dansla uzaktan yakından alakası olmayan bu çocuk 1 gecede “inanıyorum yapacağım ittekimas” diyerek shounen ana karakter gazını kaptığı gibi başlar sıkı çalışmaya. Böyle böyle yarışmalara girecek işte falan filan. Bu kısım gayet klişe. Ama dans hareketlerini tek tek gösterişleri ve anlatış şekilleri hoşuma gitti, bilgilendirici.

Açılış ve kapanışta ahım şahım bir şey yok, müziklerde de şimdilik bir şey yok ama ileride güzel balo müzikleri duyacağıma eminim. Karakter çizimleri çok güzel yalnız, akılda kalıcı bir tarzları var. Kirpik çizimlerinden çok etkilendim. Animasyonlar da gayet başarılı, dansları umarım güzel çizerler.

ss (2017-07-09 at 03.32.44).jpg

Öyle çok bir beklentiniz olmadan sadece dans eden güzel insanlar izlemek istiyorsanız buyrun başlayın, yalnız 24 bölüm olacak süpriz yapabilir.




Fate/Apocrypha

ss (2017-07-09 at 03.46.21).jpg

“Yine mi Fate şimdi bu hangi zaman dilimini anlatıyor?” sorularını yine duydum ve yine gördüm. O yüzden baştan cevaplıyorum, o bildiğiniz Fate ile çok bir bağ aramayın. Klasik alternatif evrenlerden biri. Öncelikle daha ilk bölümde geçen “kaybolmuş kutsal kase” muhabbetini iyi anlamak gerek. Bu dedikleri FSN’de gördüğümüz kase değil. 2. Dünya Savaşı sırasında gerçekleşen kutsal kase savaşında yer almış kaseden bahsediyorlar. O yüzden kesinlikle FSN evreniyle hiçbir açıdan benzerlik aranmaması gerekiyor. Sadece tamamen yeni bir anime izliyormuş gibi oturup ne anlatılırsa onu almanız gerekiyor, gerisini çok kurcalamayın.

1499494861872.jpg

Konu olarak tıpkı normal savaş gibi düşünün, ama bu sefer her sınıftan ikişer tane var. Yani Saber sınıfıysa kırmızı ve siyah olmak üzere iki versiyonları var. Her sınıfı bu şekilde düşünebilirsiniz, o yüzden totalde 14 servant dövüşecek. Güzel varyasyonlar mevcut, ufotable’ın katletmelerinden uzak güzel bir şölen olacak diye umuyorum.

Şahsen ilk bölümde biraz sıkıldığımı söylemeliyim, girizgah yapma evreleri beni hep sıkmıştır bu tarz animelerde. 2. bölümde aksiyondan güzelce devam edeceklerini düşünüyorum. Mordred ve Ruler uzaktan sevdiğim iki karakterdi, kanlı canlı görmek güzel olacak en azından. Bir de görüldüğü üzere Assassin ablalar son derece servise müsait, önümüzdeki haftalarda etrafta o ablaları bolca göreceğiniz kesin.




Isekai Shokudou

ss (2017-07-09 at 03.49.09).jpg

Yine hiç merak etmediğim bir seri daha. Discord içerisinde arkadaşların “güzel yemekler ve tatlı bir hizmetçi var” yorumuyla dikkatimi çekti. Artık peşpeşe bir şeylerden izlemekten yorulmuş bir halde açtım ve arkama yaslandım. O da ne? Junichi Suwabe restoranın sahibi olmuş, dingin dingin konuşuyor! Bu adamın sesi benim için her zaman FSN’deki Archer olmuştur, o yüzden ayrı severim. Neyse konuya gelelim.

Anladığım kadarıyla normalde sıradan, ama haftanın sadece 1 günü “özel” müşterileri için açık olan bir restoranı ele alıyor. Nasıl özel müşteriler, genellikle farklı dünyalardan gelen karakterler görüyoruz. Savaşçısı, büyücüsü yaratığı hepsi burada. Sırf bu şefin mükemmel yemekleri için günlerce bekleyip insan formunda restorana geliyor ve yemeklerini tencereyle alıp gidiyorlar. Baya tatlı aslında değil mi? Tabi anime bununla kalmıyor, günlerini böyle geçirip giden şefimizin mutfağına minik bir şeytanı iliştiriyor.

ss (2017-07-09 at 03.51.35).jpg

Aslında son derece itici bulacağımı düşündüğüm bu kızı birazcık ekranda gördükten sonra kızım gibi korumaya kendimi adamış bulunmaktayım. O nasıl bir masumiyettir, o nasıl bir tatlılıktır. Animede kızımızın yaşadığı evrende kendisi “şeytan” boynuzlarına sahip olduğu için ne iş bulmuş ne de arkadaş. Sokaklarda yattığı bir gece restoranın açık olduğu güne denk geliyor ve kızımız alıyor yemeğin kokusunu. Olaylar sonucu şefin teklifi üzerine garson oluyor ve parasını kazanmaya başlıyor. Kız o kadar naif ki, gidip yine samanın çöpün içine yatıyor 😦 Burada da bir iş bulayım da ev alayım kendime diyor aah ah gel ben sana bakarım kızım benim.

Ne tür şeyler göreceğiz bilmiyorum ama şu ana kadar çok leziz yemekler gördüğümüzü söyleyebilirim. Şefin spesiyallerini ekrana sürekli sayıyla yazıp duruyorlar, parlak parlak et animasyonları gördükçe iştahım kabarıyor. Açken izlemeyin.




Kakegurui

ss (2017-07-09 at 03.53.44).jpg

Hocam bu nedir hocam. Yaz animeleri arasında kendisini görmüş ama konusunu yeterince ilgi çekici bulmamış ve klasik fanservis animelerinden biri olduğunu düşünmüştüm. Aslında haklı çıkmıştım, fanservis animelerinden biriydi. Ama klasik olduğunu hiç sanmıyorum.

Mangasını okuyanlar okumuştur zaten, ben keyfimi kaçırmaması adına mangasına el sürmeyi düşünmüyorum. O yüzden ilk kez görecekler için konuyu ufaktan özetleyeyim. Zengin kesimin bolca bulunduğu bir okulda çıkış zilleri çaldıktan sonra kumar masaları ortaya çıkar. Tüm öğrenciler kumar oynamaktadır. Gazozuna değil tabi gerçek paraya oynuyorlar. Öyle ki paranı ödeyemezsen halin fena oluyor, köpek gibi o kişiye kul köle olmak dahil. Derken okula bir gün bir kız çıkıp geliyor klasiklerimizden, son derece tatlı duran bu kızımız aslında manyak bir kumarbaz çıkıyor ve herkesi şaşırtıyor.

ss (2017-07-09 at 03.55.46)

Animenin daha ilk saniyelerinde dikkatimi çeken detay göz harelerindeki aşırı detaydı. Normalde gözleri böyle çizmezler ilk kez görüyorum diye aklıma yer etti. Derken bir de ne göreyim, animede tüm göz animasyonlarında hareler aşırı detaylandırılmıştı! Sonrasında mangasına bir baktım ve neden bu kadar özen gösterdiklerini anladım. Mangada işler çok daha über bir noktadaymış meğer. Sıkıyorlarsa özen göstermesinler.

Peki bu animeye nasıl göz atmaya karar verdim? Tabi ki açılışını görerek. O nasıl bir açılıştır, sezonun açılışı ilan ediyorum. Zaten işin içinde Sayo Yamamoto hanfendi olur da böyle güzel bir iş çıkmaz mı, bal gibi çıkar. Kapanış da baya disko disko modunda ama açılıştaki sanat eserinin seviyesine pek gelememiş. Sayo Yamamoto demişken ekipte bir güzel hanfendi daha var: Yasuko Kobayashi. Gerçekten bu animeyi ele almamdaki en büyük etken arkasındaki bu 2 güzel kadın oldu. Arkama rahatça yaslanabilirim. Yaşasın MAPPA.

ss (2017-07-09 at 03.59.04).jpg

Serideki fanservis dozuna gelelim. Benim gözümde fanservis, daha doğrusu kızların oralarının buralarının açılıp sayko moda bağlamaları vesaire, eğer o karakterin özünde varsa benim için kesinlikle okeydir. Yani bir karakter 10 bölüm cici kız davranıp, bir anda sayko moda geçip, 2 bölüm sonra tekrar cici davranırsa bu bana boş fanservis olarak gelir. Veya bunun tam tersi olduğunda da bana boş fanservis olarak gelir (Shingeki no Kyojin’de Annie’nin o kadar bölüm sonunda bi anda orgazmik gülüş atması buna örnektir). Ama burada kızımız gündüzleri cici kız, geceleri şerefsiz bir kumarbaz oluyor. Sırf fanservis diye kızı kumarbaz yapmışlar diye düşünecekseniz animelere bakış açınızı değiştirmeniz gerekiyor. Ki ben fanservis konusunda inanılmaz hassas davranan bir izleyiciyim, sırf göğüs ve baldır oranı çok fazla diye Kill La Kill izleyememiş veya Keijo’ya katlanamamış biriyim. Ama onun yanında Monogatari’deki fanservisleri keyifle izlemiş veya Yuri on Ice’taki Intoxicated performansında bile rahatsız olmamıştım. Gerçekten dozunda ve karakterle paralel yapıldığında, yani o karakterin gerçekten o hareketleri yapmasında bir sakınca yoksa o fanservisten ziyade karakterin doğasının yanında gelen birkaç bonus oluveriyor. Oturup tadını çıkarmaktan başka bir şey yapmanıza gerek kalmıyor. Daha 1 bölüm olmasına rağmen Jabami karakterinin orgazmik keyif alışlarından bu yüzden rahatsız olmadım, arkadaşlar kız çantasında tomarla para taşıyan psikopat bir kumarbaz ne bekliyordunuz ki?

ss (2017-07-09 at 04.00.40).jpg

Animasyondan zaten hareleri anlatırken bahsetmiştim. Fakat gördüğüm kadarıyla yüz ifadeleri sanırım bazılarını rahatsız etmiş. Mangayı okumadan bilemeyeceğim ama ben yüz ifadelerini çok sevdim. Şirin kızlar her zaman şirin olmaz, onların da sinirlenebildiğini unutmayın. Sinirlenince bile şirin şirin gülümseyen kızlar klişesini yıkıp gerçekten kızların içindeki pislik yanları da görebiliyor olmamız çok hoş.

Son olarak, Jabami’yi seslendiren ablanın aynı zamanda Ononoki Yotsugi’yi seslendirmiş olması bende garip hisler uyandırdı. Yeey, pis pis!




Koi to Uso

ss (2017-07-09 at 04.08.39).jpg

Evet benim yaz sezonu için, en azından Owarimonogatari gelene kadar, heyecanlı olduğum tek yapım buydu. Çünkü entrikayı yıllar içinde daha çok sevmeye başladım. Nagi no Asukara izlerken bir yandan sövüp bir yandan izliyordum, şimdi artık sövmeden sadece gülerek izliyorum gençlerin entrikalarını.

Aslen bu yapımı aylar önce bir başlıkta görmüştüm, mangasından bir kesit paylaşmışlardı ve çizimler çok ilgimi çekmişti. Uzun bir süre (50 chapter kadar) mangasından okudum ve kalanını animeye bırakmaya karar verdim. Şimdi izlerken o kadar heyecanlanmıyorum ama güzel bir iş çıkardıklarını görebiliyorum.

ss (2017-07-09 at 04.10.53).jpg

Konuya gelirsek şöyle bir mevzu var. Düşük doğum oranlarından ötürü ülkede yeni bir nüfus planına girilmiştir ve artık kimin kiminle evleneceğini hükümet belirlemektedir. 16 yaşını dolduran gençlere hükümet bizzat kiminle evleneceğini söyler ve bunun haricinde yaşanabilecek tüm romantik aksiyonu yasaklar. Evlenilecek kişiler rastgele seçilmez, birbirlerine en uyumlu olacak ve sağlıklı bireyler dünyaya getirecek şekilde ayarlanır. Planın adı Yukari Evliliğidir. Sırf devlet güzel bir eş ayarlasın diye ana karakterimizin anne babası da ona Yukari ismini verirler.

ss (2017-07-09 at 04.11.46).jpgAna karakterimiz Yukari yıllardır sınıf arkadaşından hoşlanmaktadır ama bir türlü açılamaz. 16 yaşına gireceği günün akşamı kızı parka buluşmaya çağırır ve ona hislerini söyler. Ne tesadüftür ki o kız da yıllardır kendisinden hoşlanmaktadır ama bir türlü söyleyememiştir. Bol öpüşmeli bol yiyişmeli bir park aksiyonundan sonra çocuğumuz 16 yaşına girer ve alacaklı gibi nüfus çalışanları ona zarfını verir. Zarfta Yukari’nin evlenmesi gereken kişi yazıyordur. Acaba kim?

Beni mangayı okumaya çeken şey çok güzel ve temiz duran çizimleriydi demiştim. Animede bu çizimleri çoğunlukla yansıtmaya çalışmışlar, karakter tasarımları parlak parlak çok temiz duruyor. Fakat biraz fazla parlatıyorlar bazen, kızın ağzı burnu falan gözükmüyor sadece eblek eblek bakan gözlerden ibaret oluyor. Onun haricinde gayet iyiydi. En büyük endişem parktaki öpüşme sahnesinin sansüre falan uğramasıydı ama mangadakinden daha ateşli geçtiğini söyleyebilirim. Saliva bridge bile vardı daha ne olsun. Hoş sürekli kızın bacağından ve göğsünden merkez alan perspektifleri garip buldum ama animasyon tatmin ediciydi. Zaten bu tarz serilerde animasyon güzel olmazsa hiç çekilmiyor, Nagi no Asukara da mükemmel deniz manzaralarıyla tavlamıştı beni.

ss (2017-07-08 at 08.15.20).jpg

Açılış ve kapanışları pek akılda kalıcı değil ama bölüm içi kullandıkları müzikler çok hoşuma gitti. Ortamın akışına çok uygun, insanın kulağına takılabilecek minik parçalar var.

Yine bu tarz animelerin vazgeçilmez ismi Hanazawa Kana başrolde. Açıkçası beni rahatsız etmedi, hatta bir ara kontrol etme ihtiyacı bile gördüm. Duymayalı sesi biraz değişmiş HanaKana’nın. Neredeyse 1 yıldır doğru düzgün bir şey izlemediğimi varsayarsak, yaklaşık 1 yıldır HanaKana sesini güncel olarak duymadığımdan iyice emin olabiliyorum. Kadının sesi değişmiş, biraz daha olgunlaşmış. O titreyerek konuşan kız sesini yapmıyor artık bu tarz karakterlerde sevindim. Bu kızdan henüz nefret etmek istemiyorum HanaKana lütfen sevdir onu bize ;_;




Shoukoku no Altair

ss (2017-07-09 at 04.16.57).jpg

MAPPA’nın bir diğer yapımı olan ve hepimizi aylardır merak ettiren bu yapım da sonunda başladı. Baştan söyleyeyim mangasını okumadm, o yüzden bu seriyi kim ne kadar seviyor bilmiyorum. Ama benim için cringe havuzundan başka bir şey çıkmadı ya bu seri? Yani gerçekten Magi gördük, Sinbad gördük ve oturduk izledik. Ama nedense bizim Mahmut babyface bir oğlan olunca çok garibime gitti. Daha doğrusu herkes babyface bu animede anlamadım gitti. Renkli saçlı olanlardan hangileri erkek ayırt edemez haldeyim, neden herkes bu kadar güzel? Hani tamam renkli saç olaylarını aşıyorum, neticede animelerde bu iş böyle ama herkes fazla güzel geldi bana. Manga scanlerine baktığımda hatta hangi karakter kız hangisi erkek ayırt edemedim bazı yerlerde. İlginç.

ss (2017-07-09 at 04.16.31).jpg

Animemizde Türkiye ele alınıyor, Balt-Rhein İmparatorluğu (komple balkanlar diyebiliriz) ile olan mücadelesini izliyoruz. Birebir tarihi anlatmasını beklemeyin elbette, isimler sadece temsili. Haritada gösterildiği kadarıyla çıkarmaya çalışıyorsunuz nerenin aslen neresi olduğunu. Camiler, mekanlar, dağlar falan hep tanıdık gelecek izlerken zaten. Animemizde ilk bölüm imparatorluğun adamlarından biri ölü bulunur ve suç Türkiye’ye atılmaktadır. İki ülke arasında savaş çıkması an meselesidir. Ama ters giden bir şeyler vardır, bu ölüm çok şüphelidir. Mahmut Pasha (hehe) çıkacak ve bu oyunu bozacaktır.

ss (2017-07-09 at 04.17.09)

CcC Mahmutto Pasha CcC

İlk bölüm giriş yaptıkları için midir nedir bana baya hızlı geldi. Daha kim nedir ne oluyor derken bir anda Mahmut dedektif kesildi ve “pat” diye olayları çözüverdi. İlk bölümün azizliğidir diyip kenara atıyorum bu haftalık. Neticede önümüzde daha aylar var, elbet açılacaktır. Bir de altyazılar bana çok kötü geldi, bir şeyi “Altın” diye çevirmişler anlamadım. Kubbe Altı falandı da Altın mı anladılar bilmiyorum. Çoğu yerde de bazı cümlelerin çevirileri atlanmıştı, isimlerin bazılarını göremedim. Altyazı kalitesi umarım düzelir, zaten anime siyasi olunca bir de altyazılar kötüyse hiç çekilmiyor gerçekten.

ss (2017-07-09 at 04.19.59)

Açılışı da çok kötüydü, ortalarda sıkılıp geçtim. MAPPA napıyorsun kardeş tüm bütçeyi sanırım Kakegurui’ye ayırdın Altair’e bütçe mi kalmadı? Yoksa serinin ikinci yarısına mı sakladın bütçeyi bilemiyorum. Beklediğim gibi değildi hiçbir şey ya üzüldüm. Fakat kapanış iyiydi, sanırım manga kapaklarını biraz daha güzelleyip koymuşlar. Mahmut’u asil görmek güzeldi. Müzik thug life pasham olmuş biraz ama olsun.




Özetle bu sezondan şimdilik görüp geçirdiklerim bunlar. Sezonda elbette daha iyileri veya daha güzel devam sezonları vardır ama onları siz zaten izliyorsunuzdur. Ben şimdilik sakince yerime geçeceğim ve aylardır beklediğim Owarimonogatari II için sabredeceğim. o7

This entry was posted in Yaz Sezonu by Miina. Bookmark the permalink.

About Miina

Writing walls of text about things I watch, read and play. Mostly about visual novels and indie games. Buraya yazmaya üşendiklerimi Twitter'a döküyorum. @loykad

Düşüncenizi Paylaşın