Steins;Gate 0 – 3. Bölüm

Geçen hafta söylediğim gibi bu bölüm daha çok lab tayfasına ağırlık verildi. Goy goyun da sonu var elbet.

Bu bölümde daha çok eski günleri canlandırmaya çalıştılar. Önceki sezondan çok sevdiğimiz esprileri sık sık kullandılar, tabii Okabe’de olduğu gibi bende de buruk bir his yarattı o şakaları duymak.

Bölümü Mayuri ve diğer kızların alışveriş kısmıyla açtık. Burada sık sık Mayuri’nin bu kızlarla takıldığı vurgusu yapıldı. Önceki yazılarımda söylediğim gibi aslında ilk sezonda da kendilerinin ismileri geçiyordu aslında. Mayuri’nin ortalardan kaybolduğu bazı bölümler vardı, Okabe arayıp bulamıyordu. O süreçlerde Mayuri’nin birlikte takıldığı veya cosplay için yardıma gittiği arkadaşları bu iki kız.

Acaba ilk sezonda Okabe ve Kurisu’nun iyi anlaşmasına da böyle tepki vermiş midir?

Yine 1. bölüm için yazdığım maddelerden birinde Mayuri’nin Okabe’ye hisleri daha açık olacak demiştim. Aslında kastettiğim tam olarak bu bölümde geçen muhabbetti. Gördüğünüz gibi Mayuri’nin arkadaşları onun Okabe’ye olan hislerinin gayet farkında, hatta sık sık “seninki” diye şakalar da yapıyorlar. Mayuri her ne kadar “ya yapmayın Okabe başkasını seviyo biz sadece arkadaşız” dese de, çatı sahnesindeki tepkisinden tutun da yüzü asık beklemesine kadar gayet de belli ediyor işte ona karşı olan hislerini.

Bu sahnede atlanan bir detay olmuş, kaçırdıysam kusura bakmayın. Hazır aşk meşk konusu açılmışken Mayuri de dönüp Yuki’ye Daru hakkında ne düşündüğünü soruyor. Bizim Yuki de aslında Daru’ya hafiften yanık ama Daru buna yüz vermiyor diye düşünüyor. Malum Daru onun kim olduğunu bildiğinden, saçmalamamak için uğraşırken komple kontrolü kaybediyor. Üstüne her an her saniye Suzuha’yla (sözde kız kardeşi) takıldığı için, Yuki de Daru’nun o tip kızlardan hoşlandığını falan düşünüyor. Bu timelineda Mayuri Suzuha’nın kimliğini bildiği için tabii ki söyleyemiyor da Daru’nun kızı olduğunu. Bu sekansta atlanmış ufak bir sahne daha var; ama muhtemelen onu biz bir sonraki bölümde göreceğiz.

Kız daha kaç kere uyarsın

Bölümün büyük çoğunluğu Okabe ve Amadeus Kurisu sahnelerine ayrılmış. Bu sahneleri izlerken Maho’nun uyarısı aklımda sürekli çınlıyordu. “Bağlanma Kurisu’ya, o gerçek değil” diye. Okabe’nin bu süreçteki hali ne kadar tatlı gözükse de bana çok üzücü geliyor. Tam sosyalleşme açısından ilerlemeye çabalıyor derken Kurisu tekrar hayatına bir şekilde giriyor ve tekrar toplumdan soyutlanmaya başlıyor. Kulaklık takıp çevresinden kopuyor, yolda yürürken kuytu köşelere giriyor vs. Yine lab’a sık sık uğruyor, bir nevi kopmaya çalıştığı ve yeni adım atmaya çabaladığı her şeyden uzaklaşıp yine başa dönüyor. En azından Kurisu’yla mutlu diyoruz ama o Kurisu da bildiğimiz Kurisu değil işte.

Tanıdık manzaralar

Şu an Okabe’yle Kurisu’nun ilişkisi adeta uzak mesafe ilişki yaşayan sevgililerle aynı gibi. Kamerayı açıp ona yaşadığı yeri izletiyor, etrafı gösteriyor veya labı tanıtıyor. Kurisu da her şeyi ilgiyle gözlemliyor, öğreniyor, yorumluyor ve Okabe hakkında daha fazla bilgi toplamaya çalışıyor. Ona neden Christina dediği üzerine kurduğu teoriler epey komikti gerçi. Hatta burada güzel bir eklenti de var, Okabe açıkça söylüyor ona neden Christina dediğini. Yanlış hatırlamıyorsam ilk sezon animesinde yer almıyordu bu düşüncesi. Ben vn’de okuduğumu hatırlıyorum ama animede duyduğumu hatırlamıyorum “çekindiği için Kurisu diyemediği” olayını. Animede dahil edildiyse de kusura bakmayın tabii, çok net hatırlamıyorum.

Nostalji kısımlarının en ağırını yine bu Okabe-Kurisu sahnelerinde yaşadık. My fork muhabbetinden tutun da, Tiina mo kinshi lafına kadar. Okabe’nin radyo binasının önünden geçerken Kurisu’yu kapatması da çok dramatikti. Tanıdık yüzlerden Mr. Braun ve Nae’yi de gördük. Hatırlatmam gerek ki Alpha timeline’da Nae, Okabe’yi gelecekte öldürüyordu. Hatta buraya binlerce kez time leap yaparak geri gelmişti, babasının ölümü için bizi ve Moeka’yı sorumlu tutuyordu. Geçmişe Moeka’yı kendi elleriyle öldürmek için geri dönmüştü, biz onu yakalayınca da görevini bize söylemişti. Tabii bunlar animede yoktu.

Okey Dokey

Gelelim işin Suzuha kısmına. Animenin ilk bölümünde birkaç saniyeliğine gördüğümüz gizemli bir karakteri bu bölüm bir kez daha görüyoruz. Hem de boynunda metal upa taşıyor. Suzuha’nın kıza IBN 5100 resmi gösterdiğini ve onu arama göreve çıktıklarını görüyoruz. Şimdilik sadece bu kadar bilgi var, o karakteri yavaş yavaş hikayeye yedirecekler. VN’de o karakterin mevzusu çok karışıktı, animede umarım toparlarlar. Neyse bu anı Faris’in çatıya girmesiyle bölünüyor. Bu sahnenin çok bir olayı yok aslında, sadece “çatıda zaman makinesini nasıl barındırıyor bunlar ya?” sorusunun cevabını veriyor. Faris zengin olduğu için, lab’ı ve çatıyı kiralamış parasını da ödüyormuş. İlk sezonda malum Okarin bırakın çatıyı, kendi dairesinin kirasını bile ödememek için Braun’dan kaçıp duruyordu. Ayrıca bu sahnede Faris’in de Suzuha’nın kimliğini bildiğini ve tüm bu zaman makinesi planından haberdar olduğunu da anlamış oluyoruz. Fakat detayları pek bilmiyor, sadece yardımcı olmak için elinden ne geliyorsa onu yapıyor. Aslında bu sahnede epey ciddi bir mevzu daha yaşanıyordu ama onu nedense koymamışlar. Vardır bir bildikleri diyip susuyorum şimdilik. “Tamamen farklı bir adaptasyon yapacağız” dedikleri için VN okuyucuları bile tam olarak ne geleceğinden emin değil.

Amadeus’u test edenin Okabe olmasını kıskanıyor Maho

Maho ve Leskinen cephesi biraz daha ciddi. Maho’nun endişeleri hâlâ sürüyor, Kurisu’nun ne kadar değiştiği hakkında bir fikri yok. Ayrıca Okabe hakkında da endişeleri var, biliyor Okabe’nin Amadeus Kurisu’ya gereğinden fazla bağlanacağını. Büyük ihtimalle kendisi de zamanında ayrı süreçten geçmiş ve zamanla bununla baş etmeyi öğrenmiş. Hatta yine bu bölümde VN’de olmayan eklemeler de yapılmış, aşırı hoşuma gitti. Kurisu’nun cenazesinden kareler görüyoruz, işin bu açısından bakınca olaylar daha da vurucu oluyor. Maho’nun ne kadar üzüldüğünü, her şeyin sadece “birisi öldü bu timeline’da nedir ki, biz öteki timeline’a geçer gideriz” olayından ibaret olmadığını anlıyoruz.

Ayrıca burada Kurisu’yla tüm konuşmalarının kaydedildiğini de öğreniyoruz. Okabe’nin Kurisu’yu görünce resmen aklı gitmiş, AI ile konuştuğundan o kadar bihaber ki. Elbette tüm konuşmaların kaydı tutulur, elbette hepsini biri kurcalarsa eline alıp okur. Amadeus Kurisu neticede bir AI olduğu için merak ettiği her şeyin peşinden gidiyor, eh biraz da Kurisu’nun kişiliği var. Ayrıca “Christina” meselesinin fazla uzatıldığını düşünüyordum ben aslında, gidip vn’den kontrol ettim gerçekten öyleymiş. Normalde Christina meselesi burada çözülüyordu, Maho-Leskinen buluşmasına kadar veya çatı sahnesine kadar uzamıyordu. Ufak tefek oynamalarla bir bölüme yaymışlar bu olayı. Pek şikayetim yok.

Şimdi biraz Amadeus Kurisu’nun veri tutma sistemi hakkında açıklama yapayım, kafası karışanlar olduysa eğer. Kurisu’nun tüm konuşmaları kaydettiği bir kayıt defteri var, Kurisu buna kendince gizli günlük diyor. İkinci bölümde Amadeus Maho’nun belli başlı bilgileri isterse söylememe huyunun olduğunu görmüştük. O bilgiler elbette Amadeus içinde mevcut; ama sorulduğu zaman saklama hakkı var. Tabii illa birisi o bilgiye ulaşmak isterse, Amadeus’un programını kurcalayıp kayıt defterini açması yeterli olur. Aynı şekilde Amadeus içinden veri silmek için de yine bir çeşit programlama yapmak gerekiyor; ama bu da Amadeus’u muhtemelen bozabilir. Çünkü o kayıt defterini silmek demek komple Amadeus’un yedek dosyalarını da silmek anlamına gelebilir. Diyelim bir diyalogun ortasından ufak bir parça sildik. Amadeus çok zeki bir AI olduğu için, tüm o konuşmayı ve o konuşmayla alakalı verileri tarayarak silinen kısmı bir şekilde “tahmin” fonksiyonuyla tekrar doldurabiliyor. O yüzden Okabe ne kadar “Christina kısmını sil” derse desin bir faydası olmayacak. Ya hepsini sileceğiz ya hiç dokunmayacağız.

Odası dağınık olduğu kadar masaüstü de dağınık

Maho-Leskinen-Okabe buluşmasına gelelim. Burası olabildiğince kısa tutulmuş. Amadeus Kurisu’nun hâlâ bu ikisinin arasını yapma çabası devam ediyor. Okabe’yle sevgili gibi muhabbet ederlerken Maho’yu Okabe’ye ayarlamaya çalışması çok garip ya, birine öyle birine böyle. Neyse burada atlanmış birkaç detay var onları geçeyim hemen. Leskinen, Okabe’ye isterse tüm bu Amadeus olayını bırakabilme şansı sunuyor. Zorlama yok adamda, eğer hayatında problem yaratıyorsa istediği zaman çekip gidebilir Okabe. Fakat Okabe’nin tüm bu Amadeus olayının yanısıra ayrıca Viktor Chondria Ünversitesi’ne gitme hayali de olduğu için Leskinen’e mümkün olduğunca yakın kalmak istiyor. Bunun bir aracı da Amadeus Projesi. Bir diğer atlanan muhabbetse Maho ve Okabe arasında geçen konuşma. Leskinen gittikten sonra Kurisu üzerine biraz muhabbet dönüyor, nasıl öldüğüyle ilgili vesaire. Hatta bu muhabbetten sonra epey olaylar geçiyor ama animede olayların yerlerini yine değiştirmişler biraz. Partiyi daha öne alıp, bu buluşmadan sonra yaşanan olayları partinin arkasına attılar muhtemelen. Önümüzdeki hafta bu kadar lay lay lom geçmeyebilir.

Ve sonunda parti günü geliyor. Leskinen’in ne kadar meme bir karakter olduğunu sonunda bu bölüm iyice görüyoruz. Ayrıca geçen bölümlerde şikayet ettğim “yüz ifadelerini az tutmuşlar” olayını da bu bölüm epeyce aştık. Maho’nun suratı şekilden şekle girdi, Leskinen’in ifadeleri de aynı şekilde çok iyi kotarılmış. Nae’nin Maho’ya gelip akran muhabbeti yapması çok dramatikti, gidip bir de üstüne kıza Noel kıyafeti giydirdiler. Yetmedi Leskinen fotoğraflarını çekti, Leskinen sen nasıl bir pedosun kardeşim. Ayrıca Suzuha’nın paranoyaklığını bir kez daha gördük, şükür ki oradaki çoğu kişi onun kimliğini bildiğinden bozuntuya vermeyip geçiştirdiler muhabbeti. Atlaya atlaya annesine atlaması da ayrı bir dram. Kız savaşın ortasından geldiği için partilere falan alışkın değil tabii.

KATILIYORUM.

Son olarak çatı sahnesinde (VN’de böyle bir sahneyi kesinlikle hatırlamıyorum) Mayuri üzülerek Okabe’nin hayatında biri olduğuna şahit oluyor. Maho’ysa Mayuri’nin bu durumunu görüp korktuğunun başına geldiğini anlayarak Okabe’ye bir güzel fırça çekiyor. Akabinde Okabe’ye bir şeyler oluyor ve basıyor çığlığı. Kapanış müziği bu sahnenin hemen ardından öyle bir girdi ki, başımı masanın üzerine koyup derin bir of çektim. Resmen Linkin Park – Numb dinleyip camdan dışarıyı izleyecek hâle geldim bu anime yüzünden. Neyse efendim bu partinin sonunda gerçekleşen bir olay daha vardı, bu olayın tesiriyle de VN’de route değiştiriyorduk. Sanırım o route değiştirme olayını bu çatı sahnesine bağlayacaklar, son sahnede epeyce emin oldum. Ha, route dediğim VN’in çeşitli sonlarına giden yollara deniyor. O yüzden animede hangi route devam eder, nasıl bir yol çizerler hiç bilmiyorum çünkü oradan buradan alıp karıştırarak gidiyorlar çoğunlukla. Fakat eğer düşündüğüm şekilde ilerlerse önümüzdeki 2 bölüm herhâlde şimdiye kadar çıkmış en iyi bölümler olacak.

Acaba Okabe neden bu tepkiyi verdi? Haftaya görüşürüz