Tsukihime’yi Dilek’e kaptırdıktan sonra, ben de başlangıç olarak favori visual novel firmam olan TypeMoon’u tanıtmaya karar verdim. İlk firma tanıtımım olacağından nasıl bir şey çıkacak ben de bilmiyorum, birlikte göreceğiz bakalım.
Öncelikle kabadan bir geçmiş işe başlayalım tanıtımımıza. Firmamızın tarihi 1998 yılında uzun süredir arkadaş olan Takashi Takeuchi (Çizer) ile Kinoko Nasu (Yazar) isimli iki kişinin doujin bir grup olarak “Angel notes” ile “Kara no Kyoukai” isimli iki light noveli yazmasıyla ile başlıyor. Ancak daha önce bu sektörde hiçbir eseri bulunmayan bu yeni gençlerin sadece 300-400 kopyası bulunan romanları tabi ki yeterince ilgi çekmiyor. Aradan iki yıl kadar bir süre geçtikten sonra yine aynı ekibimiz, bu sefer visual novel formatında Tsukihime‘yi satışa çıkarıyor.
İşte bu nokta şu an en büyük Visual Novel firmalarından biri olan TypeMoon’un kuruluşuna vesile olmakta. Bir anda aşırı popülerleşen ve satışlarına yetişemedikleri Tsukihime’nin ardından gelen Kagetsu Tohya da peynir ekmek gibi satılmaya devam edince 2004 yılına kadar doujin grubu olarak takılan ekibimiz Kara no Kyoukai light novelinin reprinted versiyonu ve Fate stay night visual noveli ile “Resmi bir firma” ya dönüşüyor. Gerisini anlatmama gerek yok sanırım, Fate stay night visual noveli de çıktığı ilk günde tüm rekorları kırınca şu anki konumuna oturmuş bulunmakta Typemoon.
Kısa geçmişi geçtikten sonra biraz da bizi ilgilendiren kısma gelelim; TypeMoon ne yapar, ne türünde yapar, artı noktaları nelerdir, eserleri neden bu kadar tutulmuştur vs. Her şeyden önce TypeMoon’un bir visual novel firması olduğunu ve tüm eserlerinde fantastik öğeler ile aksiyon bulunduğunu belirtmek gerek. Eğer visual novel sevmeyen veya bu iki türden hoşlanmayan biri iseniz kesinlikle size uygun bir firma değil kendisi. Ancak seviyorsanız sizin için büyük bir şölen olacağından emin olabilirsiniz.
Peki firmamızı diğer fantastik aksiyon yapan firmalardan ayıran özellikler nelerdir? Üç aşağı beş yukarı herkesin burada görmeyi beklediği “Yazarın yazım stili, anlatım şekli, kendisine has havası” tarzı öğeleri tekrar ederek laf kalabalığına gerek duymuyorum. Onun yerine en büyük pozitif noktalarından biri olan “Nasuverse” üzerinde durmak daha verimli olacak gibi. Kelimenin kendisinden de anlaşıldığı gibi (Nasu + Universe) yazarımız Nasu’nun yazdığı tüm eserler aynı evrende geçmekte. Yani Fate stay night oynarken Kara no Kyoukai’daki bir karakter ile karşılaşabilir, Tsukihime okurken Mahoyo’daki bir karakter ile ilginç bir bağ yakalayabilirsiniz. Ki üstünkörü sadece bir isim geçmesi veya 1-2 gönderme seviyesinde değil; gerçekten büyük rol oynuyor yan hikayeden gelen karakterler. Bu da hikayeyi daha derin, “Okudum geçtim” şeklinde değil de söyledikleri cümleleri diğer serilerdeki boşluklara oturtma olanağı sağlıyor. Ayrıntılı örnek için Dilek’in “Tsukihime” tanıtımına bakabilirsiniz, eğer serilere hakimseniz 1-2 tane gözünüze çarpacaktır.
Devam edecek olursak, diğer bir büyük artısı da “Enforced Playing Order” olacak sanırım. Genel olarak visual novellerde “ilk şu karakteri oynamak zorundasın” tarzı zorlamalar pek hoşuma gitmez benim, özgür olarak istediğim şekilde oynamak daha gerçekçi hissi veriyor fakat bu kesinlikle TypeMoon için geçerli değil. Adamlar tam anlamıyla “Aperatif – Ana yemek – Tatlı” ayarını tutturmuş. İlk okuduğunuz route sizde hoş bir tat bırakıyor fakat yeterli gelmiyor, ortalara doğru iyice gaza geliyor zevke doyuyorsunuz ve son dokunuş o kadar harika oluyor ki %100 bitirdiğinizde elinizi klavyeden çekiyor vay be diyorsunuz. Gerçekten okuyucunun nasıl zevk alacağını, nereden başlayıp nerede bitireceklerini harika biliyor kendileri.
Bunlar haricinde her serinin diğerini tamamlayıp Plot holes için hiçbir boşluk bırakmaması, yer yer hikayedeki soru işaretlerini gideren, hatta bazen son ana kadar kötü sonda olduğunuzu bile farkedemediğiniz bol sayıdaki Bad endingleri aklıma gelen diğer pozitif yönleri. Tabi amaç saymaksa daha birçok şey çıkarılabilir; fakat en öne çıkanları bunlar diyebilirim.
Biraz da eserlerimiz üzerinde duralım şimdi. Ne çıkarmışlar, hangi formatta çıkarmışlar, ne gibi uyarlamaları var vs:
Öncelikle Visual Novel olarak
Tsukihime (2000) Kagetsu Tohya (2001) Melty Blood (2002-2012) Fate Stay Night (2004) Fate Hollow Ataraxia (2005) Mahoutsukai no Yoru (2012)
Eserlerimiz bulunmakta. İsim olarak çok görünseler de aslında sadece 3 ana dal mevcut;
Tsukihime, onun devamı & Fandisk’i sayılan Kagetsu Tohya ve Visual Novel & Arcade Game karışımı olan Melty Blood serisi Fate Stay Night ve onun devamı sayılabilen Fate Hollow Ataraxia Son olarak da geçen sene çıkmış Mahoutsukai no Yoru (Witch On the Holy Night) kısaca Mahoyo.
Light Novel olarak ise Nitro+ ile ortak yapım olan Fate Zero ve TM’nin ilk eserlerinden olan Kara no Kyoukai ikilisi var elimizde. Bu ikisinin ne olduğunu anlatmama gerek yok sanırım.
Bir de bunlar haricinde, Nasu’nun yazmadığı veya Nasuverse’e dahil etmediği, Spin-off tarzı fakat yine de TM damgasına sahip yapımlarımız var. Onlardan da en azından isim olarak bahsedecek olursak;
Visual Novel olarak Caanan ve Fate Extra, Light Novel olarak; Angel Notes, Fate/Apocrypha, DDD, Tsuki no Sango Diğer kategorisinde ise Fate/Prototype, Fate/kaleid liner PRISMA☆ILLYA gibi seriler mevcut. Tek tek neden Nasuverse’e dahil edilmeklerini yazmaya niyetim yok ancak ana sebep genel olarak başka yazarların yazmış olması veya çok önceden yazıldığından yazarımızın şu anki planlarını bozması ikilisinden biri oluyor.
Yazımız fazla uzadı, son olarak Anime uyarlamaları hakkında da 1-2 cümle bildirip sonlandırayım artık. Gerçi anime uyarlaması dediysem de, yazarımız Nasu “Tsukihime” ve “Fate Stay Night” eserlerinin animelerini kabul etmemekte. Söylediğine göre istediği şekilde yapılmamış. En üstteki Festival Opening’inde de 2 animeden de hiçbir sahne bulunmamakta zaten. (Fate stay Night’ın animasyon sahneleri vn openinginden)
Geriye kalan animeye uyarlanmış TypeMoon damgası taşayan eserlerimiz ise: Fate Zero, Kara no Kyoukai, Caanan, Fate/kaleid liner PRISMA☆ILLYA ve Carnival Phantasm şeklinde 5 seriden oluşuyor. İçlerinden FZ ve Knk ikilisi direk olarak Nasuverse’in bi parçası, diğer üçü ise parodi & spin-off şeklinde eserler.
Aklıma firmamız hakkında gelen her şey şimdilik bu kadar. Eğer unuttuğum veya karıştırdığım bir nokta varsa kusuruma bakmayın, umarım az da olsa yazıyı okuyan arkadaşların aklında TypeMoon’un nasıl bir firma olduğu hakkında bir imaj bırakabilmişimdir.
akumina 
Tam sana yakışacak başlangıç oldu hakikaten, Aku 🙂
Kurgu ve tasarımlarıyla heyecan uyandıran minik ama becerikli oluşumun bu denli büyümesi gerçekten hakkı. Evrenini bir bulmaca gibi sunması hakkında hep konuşulmasına ve ilginin odağında olmasını sağlıyor kanımca. Parçaları birbirine bağladıkça takipçilerini başarmışlık hissini yaşatması daha fazlasını da çekmeye devam edecek. Hatta bağlayamadıkları nedeniyle daha çok 😀
Mangaları için ne dersin peki?
BeğenBeğen
Bildiklerimi yorumluyayım hemen,Fakat hepsini bilmiyorum malesef;
Fsn mangası kesinlikle rezalet, 3 Routeu 1 ana hikayede birleştirmeye çalışmışlar çorba olmuş,hiçbirşey açık ve net değil kesinlikle tavsiye etmem. Animesi bile daha iyi bundan.
Tsukihime: Bu “Başarılı” bir uyarlama diyebilirim arcueid route için. Her ne kadar diğer routelarda açıklanan birkaç soru işaretinin yanıtını havada kalmasın diye hikayeye zorlayıp “ne gerek vardı” dedirtse de en azından okunabilecek kalitede. Tabiki visual noveli ayarında değil ama vn okumam diyen insanlar için önerilebilir mangası.
Prisma Ilya; Animesi ile aynı yorumu yapacağım,eğer fsn’daki karakterleri farklı rollerde görmek isterseniz hoş bir alternatif evren ancak çok ciddi veya derin birşey beklememek lazım,sadece “aa dark saber,aa dark berserker,oo demek noble phantasmı böyle kullanılıyordu” şeklinde okunabilir.
Melty Blood: vn’i okumadan anlaması çok zor, ama okuyanlar için hoş bir alternatif olmuş zevk aldım ben okurken.
Eğer unuttuğum yoksa bildiğim mangaları bu kadar. Zaten aşırı fazla manga uyarlaması çıkmıyor,özellikle ufotable ile anlaşmaları ardından sürekli vn & ln > anime göreceğiz gibi pek mangaya yer bırakacaklarını sanmıyorum.
BeğenBeğen
Nasu-sensei’nin zaten uyarlamalarını beğenmediğini düşününce, aklından geçenleri çok merak ediyorum. Hani bize göre o kadar da kötü görünmezken adam kim bilir neler planlamıştır.
Bir de DDD serisini merak ediyorum. Köşeye not aldım, onu da bir ara şöyle bir araştıracağım ama bakalım şimdilik beklemede.
Tabi unutmadan, övgüyle söz edilen yere göğe sığdırılamayan Heaven’s Feel (route) yayınlansada ben de doya doya ne olduğunu takip edebilsem. Çok fazla işin içinde olmadığımdan her haltını bilmiyorum ama merak içinde bekliyorum -ki evrenin hastası olan her arkadaşım öve öve bitiremiyor.
Ayrıca, tanıtım için teşekkürler, bazı bilgiler oldukça işime yaradı.
BeğenBeğen
Bende dört gözle beklemekteyim heavens feel animesini, eğer gelecek olursa. Şimdilik tek bildiğimiz ufotable’ın şubat ayında bir fsn animesini duyaracağı kesin bilgisi ile bunun tanıtımında heavens feelden sahneler gördüğünü idda eden bir takım kişilerin dedikoduları. Dedikoduların doğru olmasını temenni ediyoruz tabiki ama, heavens feel olmasa bile ufotable elinden çıkan her typemoon yapımı bir şaheserdir düşüncesiyle olsa da olmasa da mutlu olacağım ben.
Ve DDD,kendisi AŞIRI arka planda kalmış bir light novel.Öyle ki adını bilen bile pek nadir bulunmakta fakat hikayesi ilgi çekici gelir hep bana.Bakarsın birgün ufotable bunada bir el atalım der,ancak bu tür bir event olmadığı sürece isminin duyulacağını sanmıyorum pek.(Bu arada hikayenin ana karakteri Typemoon evreninde ileri vakitlerde önemli bir role sahip olacağı kesin olan Merem Solomon ile çok benzemekte,birde ona bak istersen aralarındaki bağlantıları vs farkedersin hemen ilgi çekici olabilir)
Son olarak ben teşekkür ederim efendim okuduğunuz için, işinize yaradıysa yazdığıma değdi demektir.
BeğenBeğen
Canaan/428 Nasuverse de mi geçiyor? VNnin sadece özetini okudum ama pek alakalı durmuyordu. Bir de bildiğim kadarıyla Canaan sadece animenin ismi. VN 428 diye geçiyor.
BeğenBeğen
Hayır Canaan nasuverse’in bir parçası değil. Visual noveli Chunsoft & Typemoon ortak yapımı ve http://s.vndb.org/sf/01/13501.jpg şu resimdeki gibi çizim yerine gerçek insan resimleri kullanıldı grafik olarak.Zaten pc versiyonuda çıkmadı,Yani typemoonun genel olarak hiçbir özelliğini taşımayan,daha çok chunsoft firmasının diğer oyunlarına benzeyen bir yapım.Tahminimce Chunsoft isimli firma konuyu yazmamızda yardımcı olurmusunuz tarzı bir ricada bulundu Tm’da misafir firma olarak dahil oldu,Yoksa bizim nasuverse ile alakası olan bir seri değil.
Kısacası nasuverse’ü geçtim genel olarak tm yapımı bile sayılmaz aslında ama işte animesinden dolayı opening videoya eklenmiş,bende bari isim olarak belirteyim dedim.
BeğenBeğen
Merhabalar,
Bu sitedeki ilk yorumum. Göz atarken Type Moon yazısı görünce heyecanlandım ve hemen bir okuyayım dedim. Bunu kısmen hem TM ve Nasu eserlerini genellikte sevdiğim hem de kendim de konu ile alakalı bir ansiklopedik yazı yazma fikrinde olduğum için yaptım.
canon vs non canon TM için biraz uğraştırıcı bir konu. Yani Nasu’nun onayladıkları ve onaylamadıkları diye ayırmak en azından beni bir hayli bezdiriyor. Tek tek “şimdi hangisini onaylamamış” diye aramak gerekmeseydi iyi olurdu. Ancak tek sıkıntım bu da değil, Bu bitse bu kez “hangileri nasuverse hangileri değil?” sorusu sorulmalı.
İşte en son saçma sapan sınıflandırmalar ile cebelleşirken yazımın ortasında yeni bir oyunun daha çıktığını öğrenince gayet table flip bir şekilde Nasu’nun şarap çanağına sövme usulüyle eylemime tarihi belirsiz bir biçimde ara verdiğimi gayet net hatırlıyorum.
Neyse, bloguna bundan böyle daha sık uğrayacağım. İyi günler dilerim.
BeğenBeğen
Yaziyi ben yazmadim ama yorumun için teşekkürler öncelikle. Canon/non-canon veya nasuverse/non-nasuverse olaylarinin cevabinin tamamini TM-wiki’de bulabilirsin diye düşünüyorum. Orayi güzelce bir hatim etmek gerekiyor bu tarz yazilara girişmek için. non-canon şeyler kendini belli ediyor veya yazinin başinda/sonunda belirtiliyor zaten wiki’de. Aklima da örnek gelemedi ki göstereyim.
Son oyun da Mahoyo, 3 parça halinde gelecek. Onun alakasi olsa olsa Tsukihime’yle olur (veya az ucundan KnK), Mahoyo ortaliği pek fazla kariştirmiyor o table’i geri topla 😛
BeğenBeğen