Tsukihime

Yazdığımız ilk visual novel Tsukihime olsun madem diyorum hazır yakın tarihte bloga yetiştirmek amaçlı çabuk bitirmişken. (4 gün!)

bg2
Tsukihime, Type-Moon şirketinin günümüzdeki popülaritesinin tavanda olmasının ana sebebi diyebiliriz. Her ne kadar animesi berbat olsa da, başarısına çamur atamadı hiçbir şekilde. Sadece romanını okuyanları üzmekle yetindi. Şu an bile senelerdir gelmesi planlanan Tsukihime Remake sayesinde ilk günkü gibi popülerliğini koruyor. Sadece 3-5 yeni karakter tasarımlarının yayınlanmasıyla ortalık yıkıldı denebilir. Ben de o remake’i bekleyenlerdendim ama 3 yıl beklemeden sonra çare yok okudum.

Şimdi gelelim genel düşüncelere, ufak çaplı tanıtıma.

ss (2013-10-28 at 02.48.05)

“Ne dediğimi anlayabiliyor musun, Shiki-kun?”
“… hayır. Neden hastanedeyim?”
“Hatırlamiyorsun demek. Yürürken bir trafik kazasına karıştın. Göğsüne bir cam parçası saplandı, ve kurtulman pek mümkün değildi.”
Bir doktorun kolayca söyleyebileceği türden bir şey değildi, yine de yüzünde mutlu bir gülümsemeyle söyledi.

… berbat. Berbat hissediyorum.

“Yoruldum. Uyuyabilir miyim?”
“Tabii, dinlenmen gerek. İyileşmeye odaklanmalısın, ve tabii kendini zorlamamaya.”
Doktor hala gülümsüyordu. Dürüst olmak gerekirse, bu gülüşe daha fazla dayanamıyorum.
“Size bir şey sorabilir miyim?”
“Nedir, Shiki-kun?”

“Neden tüm vücudunuzda karalamalar var? Ayrıca çatlaklar, tüm duvarlarda.. neden duvarlarda çatlaklar var?”

Tsukihospital

9 yaşındaki Tohno Shiki için öncesinde hiçbir şey hatırlayamadığı bu kaza normal sayılabilirdi; ama uyandıktan sonra her yerde gördüğü bu çizgiler ona bir şeylerin yanlış gittiğini gösteriyor. Daha sonra rastgele plastik bir bıçakla yatağının üstündeki çizgiyi kesiyor ve yatağı parçalıyor. Kime anlatsa inandıramıyor tabii bu durumu.

Pesimist şekilde tek başına çayırlıkta otururken, büyücü Aoko Aozaki geliyor ya da şans eseri Shiki’ye tosluyor diyelim (KnK’den Touko’nun kardeşi oluyor kendisi). Uzun bi süre konuşmadan sonra Shiki’de Mystic Eyes of Death Perception yani düşünebileceğiniz her şeyin “ölümünü” çizgiler halinde gösteren gözlerin olduğunu öğreniyoruz. Aoko bu gözlerin tehlikeli olduğunu, Shiki’nin normal bir hayat yaşaması gerektiğini söyleyip bir başka gün Touko’dan çaldığı gözlüğü biraz da güçlendirip Shiki’ye getiriyor. Bu gözlük Shiki’nin “görüşünü” normale çeviriyor diyebiliriz. Belki de Touko gözlükleri Ryougi Shiki için yapmıştı, bilemeyiz 😀

ShikiandAoko

Neticede Shiki hastaneden çıktıktan sonra iyileşmesi için Arima ailesinin evine gönderiliyor. Aoko’nun da istediği gibi 8 yıl boyunca son derece normal bir öğrenci hayatı yaşamaya devam ediyor. Arima ailesinin yanında hayatını sürdürürken, babasının ölüm haberini ve hemen ardından Akiha’nın onu Tohno malikanesine geri çağırdığı haberini alıyor.

Kazadan bu yana geçen 8 yıldan sonra Akiha onu neden malikaneye çağırmış olabilir? Veya malikaneye döndüğünde neden sadece 2 tane hizmetçi kız buluyor; üstelik bu kızlar ona bu kadar tanıdık gelirken, neden kendi odası bu kadar yabancı hissettiriyor? Her gün öncekilere bir yenisi eklenen cinayetlerin arkasındaki hikaye ne? Shiki, sokakta yürürken rastgele gördüğü altın saçlı kızı neden takip edip parçalara ayırmayı kontrol edilemez bir şekilde istiyor?
Ve dahası. Konuyu da genel olarak böyle özetlediğimize göre görüşlerime geçeyim.

ss (2013-10-28 at 06.55.14)

Hikaye
Hikaye yukarıda da anlattığım gibi o soruların etrafında dönüyor. Route kavramı ve sıralamasını iyi bir şekilde sıralamışlar ki ne kadar çok okursanız parçalar kafanızda o kadar iyi birleşiyor. İlk route’ta çok anlamsız gelecek bir olay, 3. route’ta bambaşka bir anlam kazanabiliyor. Genelde her vn bunu o kadar iyi aktaramaz çorba gibi sunar. Tsukihime bu konuda iyi bir iş başarmış. Gerçi bu tarz hikayelerle içli dışlı bi insansanız, hikayenin %60’larına doğru falan ana-beyin ya da mastermind diyebileceğimiz kişileri tahmin etmeye başlıyorsunuz. Bulamayacağınız tek şey “Neden?” sorusu yani bu kişiyi bu derecede şeyler yapmaya iten olay neydi? Açıkçası ben en son itiraf edilene kadar bulamadım, ahlak derecem o kadarını tahmin etmeme izin vermedi diyelim haha

Tsukipair

Seri iki parçaya bölünmüş. “Near Side of The Moon” ve “Far Side of The Moon” olmak üzere yakın/uzak diye ayırmış adamlar. Bu terimler zaten bilimsel terimler. Yakın olanı Dünya’dan baktığımızda görebildiğimiz kısım. Uzak kısımsa “karanlık” kısım olarak da geçiyor, Dünya’dan bakıldığında gözükmeyen, karanlık olan kısım.

Tsukihime’de ise yakın kısımda, şehirde olan vampir-tarzı cinayetlerin içinde buluyoruz kendimizi. Karakterler, olaylar hep bu cinayetler üzerine dönüyor ve biz de bir parçası oluyoruz. Uzak kısımdaysa cinayetler yine var ama gerçekleşen olayların biraz daha arkaplanında kalıyor. Uzak kısım daha çok Shiki’nin “hatırlayamadığı geçmişi” üzerine diyebiliriz. Az önce uzunca anlatmaya çalıştığım nokta ise burada gerçekleşiyor; yani yakın kısımla uzak kısmı birleştirip önünüze sunuyorlar. Parçalar birleşmiş oluyor yani, her şey rayına oturuyor anlamadığınız şeyleri anlamaya başlıyorsunuz.

Öyle ya da böyle bitirdiğinizde “vay bee” diye bir iç çekiyorsunuz.

Sonuç olarak hikayesine verdiğim puan 9.5/10. Düşürmemin sebebi ise hikayenin mastermind’ını bulma konusu. Ben en son çat diye hiç beklemediğimiz yerden suratımıza vurulmasını isterdim fakat burada daha son route’lara dahi gelmeden 3. route’ta falan öyle ya da böyle tahmin etmeye başlıyorsunuz. E haliyle siz bir şeyleri çoktan tahmin etmişken, karakterinizin (shiki) “hmm burdan böyle oldu, yoksa YOKSA?” diye bi saat kafa yorup şoklara girmesi haliyle biraz bayıyor. Aynı Shingeki no Kyojin’de Annie’yi bildiğiniz halde rahat 2 bölüm sanki hiç tahmin edilemeyecek bir şeymiş gibi abartarak gösterilmeye çalışılmasına benziyor.

Anlatım Tarzı
İşte beni vuran yer burası. Eğer ki arkaplanda hoşunuza giden bir müzik olmadan uzun uzun yazıları okumakta iyi değilseniz, Tsukihime’de intihar edecek hale gelebilirsiniz. 3 sene boyunca Remake beklemenin haricinde beni bu vn’e başlamamaya iten sebep işte burasıydı.

Aslında O KADAR DA KÖTÜ DEĞİL adamın anlatışı fakat lafı uzatmayı o kadar çok seviyor ki. Bi yerden sonra enter enter basa basa eh yeter artık diyorsunuz. Arkaplan resimleri (CG) de o kadar fazla olmadığı için, dövüş sahnelerinde vesaire resmen içiniz çürüyor. Adam etraftaki her ayrıntıyı betimliycem diye kendini çok kasmış. Veya Shiki’nin her saniye kafasında geçen düşünceleri çok deşmiş. Mesela adamın kız kardeşini kurtarması gereken bir sahne geliyor, acele etmem gerek diye sürekli kendine tekrarlıyor koşarak merdivenleri çıkıyor falan. Tam artık son kata gelmiş, seslerini duyuyor kardeşinin ama rahat bi 5-10 dakika içinden düşünceler geçiyor aman “Akiha benim için çok değerli, onun ölmesine izin veremem, acele etmem ve Akiha’yı kurtarmam gerekiyor” vesaire E HANİ ACELE EDİYORDUK KARDEŞİM NE BİK BİK ÖTÜYORSUN.

H-Scene zaten hiç yazamıyor. Aku’nun Skype’ta bana Ciel’in h-scene’ini anlatışı:

Vermillion Moon: cielin bi h-scene var hele
Vermillion Moon: ahtapot gibi sardı beni
Vermillion Moon: mürekkep balığı gibi içine çekti

Yeterince özetleyicidir bence.

ss (2013-10-28 at 07.21.16)

Tabii böyle deyince seride aslında h-scenelerin yeri hikaye açısından önemli yerler kaplıyor. Yani o adamlar orda cinsel ilişkiye girmese dünya yok olacak gibi 😀 Güzel bağlıyorlar neden cinsel ilişkiye girilmesi gerektiğini. Bazen tabii sadece aşktan dolayı yapıyorlar, genel olarak sırf h-scene olsun diye konmamış yani.

Anlatım tarzına verdiğim puan 6.5/10. Tamam gerçekten bir yerden sonra anlatım tarzı sizi iyi çekiyor, yaşatıyor Shiki’nin hislerini falan ama bu kadar fazla betimleme/detaylandırma gerçekten gereksiz. Yani her route vampirlerle ilgili olsun ya da başka şeyle ilgili olsun aynı bilgiyi farklı cümlelerle uzuuun uzuun okuyoruz. E zaten biliyoruz biz bu meseleleri, skipleme özelliği olsa iyiydi hani?  Çat diye ctrl’ye basası da gelmiyor insanın belki bir şey kaçar diye ama neticede aynı tas aynı hamam.

Karakterler
Gelelim karakter kısmınaaa. Karakterlerin her biri kendine has, orijinal karakterler. Karakterler aktarımları olsun, görünüşleri olsun, özellikleri olsun öyle ya da böyle kendilerini sevdiriyorlar. (Ciel hariç)

ShikiTohnoMeltyBloodActressAgain

Tohno Shiki

Ana karakter, kontrol ettiğimiz karakter. Kaza geçirdikten sonra hayatla barışık yaşıyor diyebiliriz. Uykusu çok ağır, ne yaparsanız yapın uyanmıyor. Bununla ilgili epey espri de geçiyor. Her ne kadar sıradan bir karakter gibi dursa da, badass olması gerektiğinde çok iyi başarıyor bunu şüphesiz.

Arcueid-Brunestud-2-Render

Arcueid
Şans eseri sokakta görüyoruz Arcueid’i. Kişilik olarak çocuk ruhlu ve bir çocuk kadar saf. Ama iş dövüşmeye gelince epey tehditkar. Çok azar yiyoruz Arcueid’den, boş boş gülerken bir anda ciddiye bağlayabiliyor.

CielSensei

Ciel
Bir üst sınıftan arkadaşımız. Senpai diyoruz genelde. Her öğle arası sınıfımıza geliyor, öyle böyle muhabbet ediyoruz. Herkes tarafından tanınıp seviliyor. Ayrıca kendisi “çay kulübü” tadında bir kulüpte başkan.

Gerçi kulübün tek üyesi de kendisi.

Köri hastalığı var bir de, her an köri yiyor aç tok fark etmeden.

win_chara_0300

Tohno Akiha
Biricik kız kardeşimiz. Tsundere bir kişiliği var tipinden de belli olacağı gibi. Fakat sıradan yapmacık tsundere karakterlerin aksine, Akiha upper-class diyebileceğimiz tarzda hanımefendi kişiliğini bozmadan tsundereliğini gösteriyor. Bu da onu bi nebze kaliteli yapan unsurlardan biri.

Untitled-1

Hisui/Kohaku
Hizmetçilerimiz, Hisui çok sessiz ve gerçek bir hizmetçi gibi hiç yorum yapmadan ne derseniz onu yapıyor. Epey resmi. Yemek konusunda berbat, temizlikte çok iyi. Kohaku’ysa aksine çok canlı, sevecen bir hizmetçi. Çok iyi yemek yapıyor ama temizlik konusunda bayağı sakar. Eğer kahvaltı yapmadan okula gidersek bayağı azar yiyoruz Kohaku’dan.

161276-arihiko__2_large

Arihiko
Bro diye tanımlarsak uyar herhalde. Arihiko diğer karakterlerden kesinlikle ayrılıyor. Ne kadar sadece okulda görüşsek de, anemi ataklarımızda vesaire yanımızda hep Arihiko var. Gülmeye ihtiyacımız olduğunda da yine harika esprileriyle Arihiko yanımızda. Ciel’den bile daha çok seviliyor kendisi bi tanedir.

UZh8ggQ

Yumizuka Satsuki
;_; Sacchin. Kendisi sınıfta idol olarak görülüyor. Şirin bir kızımız. Shiki’ye aşık. Stalker. Arihiko’yla muhabbet ederken farkında olmadan hep Satsuki’yi de muhabbetin ortasında buluyoruz. Ne ara giriyor muhabbete farkına bile varmıyoruz, hadi görüşürüz diyip yerine gidiyor sonra.

Potansiyel yandere diyelim.

Aoko_mbaa

Aoko Aozaki
Ünlü ve güçlü bir büyücü. Şehre “iş üzerine” geliyor ve küçük Shiki’yle şans eseri karşılaşıyor. Shiki’nin gözlüklerini de o veriyor aynı zamanda. Sonra da şehirden gidiyor.

Spoiler karakterlere girmiyorum.

Karakterler 9.7/10 alıyor benden, her karakter geliştirilebiliyor öyle ya da böyle başka oyunlar sayesinde. Her karakter kendince derin, route’lar sağolsun hepsi bir şekilde ilerliyor. Sadece 1 villain karakter çok geliştirilememiş, o yüzden biraz puan kırıyorum.  Satsuki ;_;

Route Düzeni
Romanda toplamda 5 tane route’umuz var. Bunlara belirli bir sırada gitmeniz gerekiyor, rastgele de gidebilirsiniz ama hikayeyi daha iyi anlamanız açısından ve her şeyi güzelce toplanmış olarak görmeniz daha iyi olacağından önerilen sırada oynamanız gerekiyor. O da şöyle:

Arcueid > Ciel > Akiha > Hisui > Kohaku

Arcueid 1 True 1 Good Ending
Ciel 1 True 1 Good Ending
Akiha 1 True 1 Normal Ending
Hisui 1 True 1 Good Ending
Kohaku 1 True Ending

(+1 sürpriz ending var burayı pek açmayayım)

olmak üzere toplamda da 9 farklı son var. True endingler genelde hep acı-tatlı bitiyor denebilir. Good endingler de “bi açıdan iyi bitti sanki yaa” dedirtiyor bittiğinde. Endinglerin etkileyiciliği açısından sıralamam gerekirse bana göre:

Hisui > Ciel = Arcueid > Kohaku > Akiha diyebilirim.

Hisui’de serinin “toplanma noktası” dediğim şeyler oluyor, Kohaku’ysa buna sadece ekleme aslında o yüzden çok da bir sürprizi yok Kohaku’nun.
Ciel’i karakter olarak hiç sevmiyorum aslında ama son olarak gerçekten etkileyici bir bitiş yapmışlar ki tüm route’u size unutturacak derecede etkiliyor.
Arcueid zaten route ve karakter olarak kaliteli olduğu için, bittiğinde Shiki nasıl hissederse aynen öyle hissediyorsunuz.
Akiha’lı olan işte batırdıkları yer olmuş. Yani, True Ending bulduk ama bu durumda nasıl bir Normal Ending çıkarabilirim diye adam kendini kasmış kasmış saçma sapan bi son yapmış. Bunun neresi normal Allah’ını seversen true bile daha normaldi diye kapatıyorsunuz direkt zaten. Shiki’nin Normal Ending’deki hali bildiğiniz ruh hastası bence. Route gidişat olarak, aksiyon olarak gerçekten hoş ama işte o son hiç olmamış.

Sacchin

Route’larla ilgili üzüldüğümüz bir nokta ise Satsuki’nin route’u olmaması elbette. Satsuki, Shiki’nin stalker sınıf arkadaşı. Kendisi Shiki’ye küçüklüğünden beri sonuna kadar aşık. Bu aşk yolunda da çok kötü hallere düşüyor. Üstüne üstlük Shiki tarafından kandırılıp, ihanete uğruyor. Çok saf, hiçbir karakter-desteğine sahip olmayan bir kız. İşte böyle olduğu için kendi route’unu hak ediyordu.
Tabi Remake’te bir route’u olacağı haberini de iliştireyim.

Yanlış bir seçim yaptığımızda gelen bad endingler ise işin başka bir boyutu tabii. Ama üzüldüğüm bir diğer nokta da burası oldu maalesef. Ne kadar bad ending olduğu belli olmadığı gibi, bulduğumuz bad endinglerin %90’ı çöpten başka bir şey değil. “Arcueid’in yanına gitmiycem şu yoldan gidiyim” hop yoldan rastgele bi düşman geliyo öldük. Bilgi verici olan ya da gerçekten okumaya değer olan endingler çok nadir.

Sonuç olarak Route Düzeni ve Endingler için verebileceğim puan 8/10. Akiha’yla bad endingler epey puan kırdırttı.

Teknik Özellikler (Müzik, Art, İçerik)
Eski bir oyun olmasından dolayı bu konuda çok çok düşük şeyler var elbette.

Müzik olarak toplamda intro şarkısıyla birlikte 10 tane sanırım bgm’imiz var. Çoğu bgm 2 dakika bile değil. Ve sahnelerin uzun olduğunu düşünürsek, yarım saat boyunca aynı bgm’i durmadan dinliyoruz. Benim seriden uzak durmamın sebebiydi bgmler. Sadece Tsukihime ana theme haricinde tüm bgm’leri silip Umineko’dan bgmlerle değiştirdim. Çok da güzel oldu açıkası.
Fakat es geçemeyeceğim bir şey var ki, ses efektleri. Toplamda 3 tane ses efekti var. Biri kalp atışı sesi, diğeri saat tik-tak sesi ve üçüncüsü kapı sesleri.
Kalp atışı sesi neredeyse her ciddi anda çalıyor. Epey geriyor sizi, derin bi kalp atışı sesi.
Tik-tak sesi gayet normal.
Asıl bahsedeceğim şey kapı sesi. O kadar yüksek bir desibeli var ki. Hisui her sabah bizi uyandırmaya geldiğinde kapıya tıklatıyor. Sanarsınız Hisui ya kafa atıyor ya tekme atıyor. O kadar yüksek bir ses, hele müzikleri silip oynadıysanız Aku gibi garanti yerinizde sekiyorsunuz o kapı tıklatmasına.

ss (2013-10-28 at 08.33.02)

Karakter resimleri/spriteleri aslında beni hiç zorlamadı. Çünkü Umineko’daki “klasik olmayan” çizim tarzına alışkın olduğumdan Tsukihime’deki çizimler hiç batmadı gözüme. Hoş bile duruyorlar açıkçası. Remake çizimlerine tercih ederim çoğu karakteri. Ciel hariç. Ciel kesinlikle romanda en kötü çizimlere sahip karakter. Sözde okula geliyor ama 30 yaşında gibi duruyor.

ss (2013-10-28 at 08.34.37)

Arkaplanlar çoğunlukla gerçek resim üzerine birkaç efekt atıldıktan sonra arkaplan diye konmuş. Evet böyle şeyler hoş, gerçekçiliği her zaman artırır severim. Ama dövüş sahnelerindeki CG kıtlığı beni mahfetti. 3-5 tane var onlar da zaten korkunç derecede. Hentai sahnelerde bile daha çok CG var. Good ve True ending’de gelen CG’ler hoş ama, zaten en çok o tarz CG’lere özenmişler diğerlerinden %90 farklı duruyor.

İçerik olarak kastımsa ana menü vesaireler. Save, Load ve Options menü biraz daha şaşaalı olabilirdi ama o kadar takmadım. Beni mahfeden şey Extra bölümü oldu. Sadece bitirdiğimiz Endingleri görebiliyoruz. Bad endinglerle ilgili hiçbir şey yok. Kaç tane olduğunu bilseydik iyi olurdu. Açtığımız CG’leri karakter karakter olarak görmemiz hoştu.

ss (2013-10-28 at 08.35.40)

Eğer Bad End’e gelirse Ciel-sensei bize yardımcı oluyor. Şunun yerine şunu yaparsanız daha iyi tadında.

ss (2013-10-28 at 08.45.56)

Bir diğer hoş kısımsa “skip” özelliği. Yeni bir route’a geçtiğimizde okuduğumuz yerleri çok rahat atlıyoruz. Bazı vn’lerde saatlerce ctrl’ye basılı tutmamız gerekebiliyor. Fate/Stay Night’ta da aynı hoşluk biraz daha geliştirilmiş halde vardı. Belirli bir route’a skip modundayken girdiğimizde arkaplan değişiyordu vesaire.

Müziklere verdiğim puan 4/10
Art kısmına verdiğim puan 6.5/10
İçerik kısmına verdiğim puan 7/10

SONUÇ
Sonuç olarak oturup bir daha okur musunuz, okursunuz ama atlaya atlaya giderek. Sadece belirli detayları görmek için okursunuz, oturup da en baştan okuyacağınız bir roman değil ne yazık ki. Ama hikayesi, karakterleri ve harika sonuyla aklınızda kesinlikle yer edecek bir vn. Bu tarz daha çok şey okuyayım, bu yazarın diğer vnlerini de göreyim dedirtiyor insana. Ki zaten Tsukihime’ye sequel/fan-disk olarak gelmiş vn var. Sıra onda zaten 😛

Neticede acısıyla tatlısıyla “beğendim ya, güzeldi” diyebiliyorsunuz çıktığı yıla göre ve amatörce bir yapım olmasına göre değerlendirdiğinizde.

Sonuç olarak Tsukihime’ye verdiğim puan 8.7-9/10.

25 thoughts on “Tsukihime

  1. Eline emeğine sağlık. Çok fazla visual novel oynamış biri olarak ne yazık ki bu oyunu oynamadım. Fakat animesini izlemiştim ve çok hoşuma gitmişti. Tanıtımını okuduktan sonra visual novelinede başlamayı düşünüyorum. Her ne kadar bu tür çizimleri sevmesemde yazdığın yazılar canımı çektirdi :). Tekrardan bu kadar uğraştığın için teşekkürler.

    Beğen

    • Abi biliyosun ki tüm internette dolaşan bi espri vardir “There is no Tsukihime anime” diye. Anime o kadar kötü, sen animesini sevdisen vn’ine bayilacaksin bence.

      Çizimler bi yerden sonra batmiyor gözüne emin ol, Arcueid route’a adam gibi girdikten sonra gerisi geliyor zaten. Arcueid sprite’i gayet hoş.

      Oku oku nasil kaçirmişim bunu bugüne kadar diyeceksin eminim 😀

      Beğen

    • Tsukihime biraz kişiye göre bir visual novel aslında. Eğer müzik & çizim gibi teknik konuları aşırı önemsemeyen yazı & hikaye kalitesini ön planda tutan biri iseniz beğeneceğinizden eminim.Fakat benim için teknik konularda hikaye kadar önemlidir, düzgün bgm yoksa çizimde dandikse pek zevk alamam diyorsanız beğenmeme ihtimaliniz var tabiki.

      Yinede benim favori visual novel firmamın favori yapımı kendisi, hangi kategoriye giriyor olursanız olun bi şans verin derim en azından. “TypeMoon” gibi satış rekorunu elinde bulunduran, efsane bir firmanın kurulmasını sağlayan yapım sonuçta kendisi.

      Beğen

  2. hayirli olsun, iyi bi ikili olmussunuz

    benim tek indirdigin vn bu, yillar oldu, basladım ama remake haberinde etkisiyle olacak ikinci plana kaldi da kaldi, seninkine benzer bi durum. aslinda aku-tan’in yazmasini beklerdim, o daha gonulden bagli 🙂

    cok guzel bi yazi olmus, blog icin ideal vn baslangici

    type moon icin soylenecek ilk ovgum kesinlikle karakterlerine olur. hepsinin ciddi albenisi var, hemen benimsiyorsun.

    neyse, sonra daha rahat bi mekanda fazlaca yazacaklarim, devam ederim, hayirli olsun tekrar

    Beğen

    • Remake gelmez meyday boşuna bekleme ahaha Aku bile artik torunlarina karişinca göreceğini düşünüyor hiç bekleme 😀

      Ya biz bu blogu planladiğimiz dönemlerde rastgele ben Tsukihime’ye başladim. Dedim Tsukihime’yi bitiriyim, açiliş Tsukihime’yle olsun layiğindan. Hemence yazdim, aslen evet Aku yazsa daha iyi olurdu ama ağirlikli olarak “görüşlerimizi” yazdiğimiz bi blog neticede burasi. Ben de hazir sicaği sicağina bitirmişken tanitimla görüş karişimi yazdim.

      Hem Aku’ya bunu biraksak öve öve bitiremez çok büyük beklentilere girerdiniz 😛 Ben biraz daha objektif davrandim hohoho

      Beğen

      • Evet aslında benim yazmam biraz daha iyi olacaktı gibi görünüyor uzaktan ( nitekim daha öncede birkaç kişi yazmamı rica etmişti), hatta 1-2 defa yazmayı da denedim fakat konu tsukihime olunca malesef fazla objektif yazamıyorum, aşırı övgü dolu oluyor yazı. Milleti “bu kadar övdüğün bu muydu” şeklinde bi hayal kırıklığına uğratmakta istemediğimden vazgeçtim her seferinde. Çokta iyi denk geldi dileğin bitirdiği zamana blogu açmamız,yazıda hoş olunca (yeteri kadar övgü var diyelim daha doğrusu) sıkıntı görmedim ben favori vnimin çalınmasına 😀 Bu onuru dileğe bıraktık artık Mahoyo vn’i hakkında da ben yazarım çevirisi tamamlandığında.

        Edit: Abi remake pek kolay gelecek gibi değil, ben bu 2014 yılında belirli bir tarih atarlar diye bekliyorum yani muhtemelen çıkışı 2015i bulur,çeviri içinde beklemen gerektiğini düşünürsek 2 yıldan fazla var nerdeyse bence bu yazı üzerine bi gazla başla bakalım nereye kadar gidecek 😛

        Beğen

  3. Şimdiden uyarayım, topluca üstüme gelmeyin, çünkü bende Tsukihime serisini seven biriyim :p VN ne onu bile bilmiyordum vaktinde, okusam tabii her şey çok daha farklı olabilirdi. Yine de Tsukihime’yi bilmemi animesi sağladı. Hoş şu an animesini savunmakta istemiyorum, hakkıyla yapılmamış uyarlamaların insanı nasıl gerdiğini öğrendim 😀 Şunu diyebilir ama müziklerini eleştiriyorsun VN’in -çok haklısın-, animesindeki müzikleri olsa fena mı olur “Justice” , “Destiny” gibi müzikleri unutulmaz benim için, animesini de en fazla bu sevdirdi bana.

    Ayrıca yazındaki “Belki de Touko gözlükleri Ryougi Shiki için yapmişti, bilemeyiz :D” cümleni beni çeken bir tuzak olarak görüyorum. Burada Aku’ya bir sorum olacak. Mystic Eyes of Death Perception denilen gözlerin aynı evrende sadece bir kişide olabileceğine dair Nasu
    Kinoko’nun bir ifadesi olduğunu okumuştum bir yerde, bu doğru mu?

    Remake resimleri herhalde umutları sulamak için 🙂 Eğer gelirse Arcueid tasarımı zaten olmamış bence, uzun etek onu daha asil gösteriyordu. Akihacığımın ise fazla uzun. En güzel değişiklikler Ciel. Yazından sonra Satsuki’yi de merak ettim.

    Ayrıca Aozakilere dair bir sorum olacak ama yeri burası olmayabilir.

    Yazı çok güzel olmuş, eline sağlık. Aku-tan yazsa idi en büyük sıkıntısı yazmaya doyamayıp hiç bitirememe istimali olabilir 😛

    Beğen

    • Animedeki müzikler de gerçekten harika, vn’dekilerin de hepsi çöp değil zaten ya güzel olanlar var. Bir de ona remix falan yapiyorlar arrangementler çok hoş oluyor.

      Evrenle ilgili sorulara aku cevap verir 😛

      Remake konusunda ayni düşünüyoruz. Akiha’nin etek çok uzun, Arcueid*’in saçlarin kisalmasini geçtim eteği minicik yapmak hiç olmamiş ya. Sadeyken iyiydi o, sürekli ortalikta kimono ceketle dolaşan Shiki gibiydi. Satsuki’ninse sevmedim açikçasi “şimdilik.” Vn’de resimde gördüğün üzere Satsuki çok tatli bi kiz, ama remake’te saçlarini falan koyulaştirmişlar klasik anime karakterlerine dönmüş ;_; Ona bi el atarlar inşallah diyorum. Ciel zaten 10/10

      Ek olarak geçeyim karakter resimleri diye koyduklarim hep Melty Blood AA’dan, Arihiko VN’den ve Arcueid rastgele 😛

      Beğen

      • Resim konusunda benimde typemoon takıntım var, kaç gigabyte oldu bilmiyorum klasör. Gördüğüm zaman yeni bir resim hemen indiriyorum. Sen biraz detaycı olduğunu yazmışsın Nasu’nun mesala -bunu bi defa Aku’da dillendirmişti- doğrudur, ama karakterleri, karakterlerinin ayrı hikayelerde ilişkilendirmesi, evreninin detaycılığı insanı kendisine bir şekilde çekiyor, uzun vadede çok yararlı bi kafa yapısı var adamın 😀

        Beğen

    • Hemen gözler hakkındaki soruyu cevaplandırayım; Doğru değil abi o çarptırmış veya yanlış çevirmiş olabilirler,veya aklında yanlış kalmıştır belki fakat öyle birşey söz konusu değil.Lakin “Çok nadir” olduğu doğrudur, Şöyle bir dialog var tsukihimede;

      Arcueid:”I see. I thought the Mystic Eyes of Death Perception only existed in fairy tales. But, I guess there is someone who can use them, a mutated monster like you.”
      Shiki:”W–what!? I don’t think a vampire can call me a monster!”
      Arcueid:”A monster is a monster. There isn’t anyone, even amongst us, with Mystic Eyes that can ‘see the death of things’.

      800 küsür yıl yaşamış,Dünyadaki hemen hemen tüm shinsoları,magicleri, holy weaponları bilen arcueid bile “efsane” olarak düşünüyor.Yani mevzu aslında sadece ölüp dirilmek veya ölüme çok yaklaşmak değil, Öyle olsa çat pat gene çıkardı bu gözlere sahip olan.Fakat typemoon tarihinde bilinen sadece 3 kişide olmasının sebebi (ryougi yukardaki shiki ve binlerce yıl önce sadece bakmasıyla varlıkları öldürebildiği söylenen bi mage) çok çok fazla koşulun üst üste sağlanması lazım, hayatın “Bug”ı gibi birşey yani,evrendeki her türlü silahtan veya büyüden daha güçlü, arcueidin söylediği gibi aslında varolmaması gereken “canavarımsı” bir güç.

      Herhangi bir sorun varsa çekinme sor abi yanıtlayabildiğim kadar yanıtlıyayım, aoko touka tsukihime kara no kyoukai vs hiç farketmez typemoon hakkında ne olursa off topice giriyor diye çekinme yani.

      Beğen

      • Sana sorma nedenim zaten bilgi kirliliği olabilme ihtimaliydi, daha önceden başıma geldiği için artık her görüp okuduğuma inanmıyorum. Aklıma takıldığı için yazılanı not almıştım;
        “According to Nasu, since two people with the Eyes of Death Perception cannot exist in the same world, the story of Kara no Kyoukai actually takes place in a alternate world that’s just like the Tsukihime world, or something.”
        Böyle bir şey olsa sever miyim bilemedim, Nasu evrenini seviyorum, işi evrengillere çevirmesini de pek istemem açıkçası. İşte burada Aoko’nun gücü geliyordu aklıma, tam olarak neler yapabiliyor diye?

        Göz olayında bahsettiğin 3. kişi de epey ilgi çekiciymiş ya, daha bakmasıyla öldürüyorsa hakikaten bir canavarmış 🙂
        Aklımdaki bir konu daha, KnK üzerinden tüm typemoon için. Şimdi Shiki, SHIKI ve en son öğrendiğimiz üzerine bi de “Ryougi Shiki” var. İşte bu “Ryougi Shiki” için usulca belki ama öyle bir bahsedildi ki müthiş bir gücü var. Anlaşılır olaması için biraz kıyaslama gerek, typemoon evrenini düşününce “Ryougi Shiki” kaçıncı gelir güç olarak. Gözleri zaten kökeninin haricinde bir donanım oluyor, onu da hesaba eklemek gerekir mi sen daha iyi bilirsin. Tabi Ryougi Shiki hiç gücünü göstermediği için bir kıyaslama yapılamaya da bilir. O olmasa bile typemoon için senin gözlemlerinde çıkardığın bir güç sıralamasını merak ediyorum yine de.

        Mahoyo çevirisi bittiğinde inceleme yapmaya niyetin var, buna sevindim, Aozakiler ile ilgili sorularımı biraz daha bekletebilirim sanırım, yoksa günlerce uzatırım bunu 😀

        Tsuhikime vn okumak için tam gazım, yalnız biraz vakit darlığım var bu ara, ama iyi gaza geldim, bu sefer daha kararlı devam edeceğim. Zaten denenmemişi denemek gerek, bi kere de vn okumuş/oynamış olurum 🙂 Bi de çok ekran başında bir şey okuyunca gözleriniz rahatsız etmiyor mu sizi? Ben abartamıyorum fazla 😀

        Beğen

      • Gözlerimiz rahatsiz oluyor mu?

        Açikasi olmuyor. Çünkü arkaplan %99 koyu renklerde olduğundan ve yazilar o kadar “keskin” olmadiğindan yormuyor gözünü. Kaldi ki düz metinden okumuyorsun, Enter’a basiyorsun cümleler power point slayti gibi geliyor yani sindire sindire okuyorsun gözleri yormayacak şekilde. Evet benim yaptiğim gibi günde 1 route bitirmeye kasinca baya gözlerin yaniyor uykuyla birlikte karişinca işte 😀

        Beğen

    • “Yanıtla” butonunu göremedim, son mesajda,bende ilk mesajı yanıtla yapıyorum inşallah yanlış bişey olmaz.

      Öncelikle dediğim gibi öyle birşey söz konusu değil abi için rahat olsun, Kara no kyoukaidaki bir karakter Fate stay night Heavens Feel route’unda küçükte olsa bi rol oynuyor zaten.(ismini söylemeyeyim spoiler olmasın),Ayrıca melty blood’un son oyununda guest karakter olarak Ryougi shiki var.Yine Aoko – Touka ilişkisi var, Gözlük olayı var yani diğer hikayeler ile çok bağlı farklı evren olayı değil. Zaten farklı evren olsaydı typemoon 10th yıl tanıtım videosunda yayınlamazdı, Fate extra gibi yapımlar fanservis amaçlı yapıldığından (farklı evren yani) yer almadı mesela.Hoş tsukihime ile fate stay night animeleride yer almadı,sanırım nasu o ikisinide evrenin parçası olarak görmüyor.Fakat fate zero ile KnK animelerinden sahneler var.

      Abi Ryougi Shiki’nin gücü olarak biraz hayal kırıklığı olabilir sende bu konu ama, malesef çok sonlara doğru geliyor kendisi.Zaten göz olarak Tohno Shiki’ninki biraz daha üstün, onu Nasunun kendisi “Talk” adlı kısa 3-4 sayfalık novelde söylüyor.Üstün derken şu şekilde; Ryougi’nin gözleri çok eski şeyleri görmekte sıkıntı çekiyor,mesela 2000 yıllık bir ağacın ölüm çizgilerini tohno anında görürken ryouginin görmesi zaman alıyor.3. fimde asagami’nin saldırılarını görmesinin zaman alma sebebi de bu,Tohno olsaydı anında görürdü yani. Fakat ona oranla tohno gözünü kullandıkça beynine uyguladığı basınç var ve istediği gibi açıp kapatamıyor, Ryougi ise kontrole sahip bu konuda.Yani göz olarak tohno üstün fakat dezavantajlarıda var.

      Power leveli atayım ben yinede,ancak dediğim gibi ne tsukihimedeki shiki nede ryougi pek üst sıralarda değil bunda;

      Type Mercury (ORT) = Ado Edem > Type Jupiter ? Type Saturn > The Six Sisters ? Type Pluto > Type Moon (Crimson Moon) = ArcheType Earth (Arcueid) ? Type Venus > Balor of the Evil Eye ? Arcueid (50%) > Primate Murder > Angra Mainyu > Zelretch (young) > Counter Guardian Archer > Arcueid (30%) > Gilgamesh > Lancelot (F-15) > Dark Sakura > Dark Saber > Saber > Zero Caster’s Sea Demon > Lancelot > 5th Berserker > Dark Berserker > 17th Roa (Elesia) > 4th Rider > Merem Solomon > Aoko > 5th Lancer ? 4th Lancer = Archer ? 5th Rider > 4th Caster > 5th Caster = Nrvnqsr > Clairvoyant Fujino = Kurogiri > Kouma > 4th Assassin > 5th Assassin > Barthomeloi ? Arcueid (6%) > Kojirou = Ciel ? Kotomine (young) = Nanaya Shiki = Soren Araya (within the Ogawa Building) > Gun God (Black Barrel) > Night of Wallachia ? Touko = Kayneth El-Melloi > Leysritt > Sion Tatari = Melty Blood Satsuki = R. Shiki ? Akiha = Asagami Fujino = 18th Roa > Tohno SHIKI = Alba = Heaven’s Feel Shirou = Kiri > Reinforced Kuzuki > Sion = UBW Shirou = Waver = Bazett > Avenger = Rin = Luvia = Kotomine > Zouken > Kiritsugu > Irisviel > Maiya = Tsukihime Satsuki = Lio = Avalon Shirou = Ilya = Kariya > Sakura > Len > Kirie = Caren = Meruka > Azaka > The Dead = Possessed Corpse = Misayo = Dragon Tooth Warrior = Fuji-nee > Gun God (unequipped) > Fake Shiki = Ryuunosuke ? Tomoe > Keita San ? Shinji > Hisui = Kohaku

      Bilmediğin karakter tabi çok vardır abi, merak ettiklerini çekinme sor açıklıyayım, anlatmayı çok severim 😀 Balor of the Evil Eye o yukarda söylediğim bakışıyla öldüren arkadaş. Bu listede tabi nasu falan tarafından yapılmış değil,4chanda tartışmalar & nasunun ara ara yaptığı açıklamalar sonucu böyle birşey çıktı kesin böyle diye birşey yok yani.

      Beğen

      • Cevap için sağol. Ben aslında aynı günün sabahın köründe yanıt gönderdim zannediyordum, sanırım yol halindeyken becerememişim.

        Benim hayal kırıklığına uğradım durum en son 10. yıl üzerine yapılan karakter anketi sonuçlarında oldu. Shiki, az bir fark ile Saber tarafından geçildi ya, hala sindiremedim. 😀 -daha önceki ankette birinciydi diye hazin bir teselli söylüyorum kendime-

        Ama yine de o power leveli de yeterli bulamıyorum. Yapanların gözden kaçırdığı şeyler var bence üçüncü kişilik olan Ryougi Shiki adına. Gücünü göstermedi belki ama Nasu kıyaslamalarla anlattı sonuçta biraz. Kendisi özü/kökeni (hiçlik/boşluk) nedeniyle Akasha’ye bağlı ve bunun kendisini Akasha’nin kendisi yaptığını söylüyor. Bu nedenle Ryougi Shiki tüm zamanı, olacakları, olmuşları biliyor. Bildiği için yaşamın kendisi için çok sıkıcı olduğuna değiniyor. Kokutou’ya istediği, dileği her ne olursa olsun gerçekleştirebileceğini dillendirmesi ayrı bir güç emaresi. Dahası da maddenin temel kanunlarını yeniden yazabileceği ve böylece mevcut dünyayı yeniden şekillendirebileceğini, yok edebileceğini söylemesi, gücünün sınırları zorladığına işaret. Yine de böyle şeyler yapmayacağını, çünkü kendisi için bir anlamı olmadığını söylüyordu.
        Power leveli hazırlarlarken sadece gözlere sahip Shiki olarak değerlendirilmiş bence.

        Ama cidden listedeki isimler ağzımı açık bıraktı. Bunlar nerede geçiyor ya… Gezegen isimleri var ya, di mi? The Six Sisters ne? Bunlar Tanrılar olmalı 😀 Biraz bahsetsen iyi olur cidden 🙂

        Beğen

      • Haha abi onlara girerse Aku çikamaz, biz geçen gün sana bu güç listesini attiktan sonra baya bikaç saat üstüne konuştuk. Sonuç: beyin ölümümüz gerçekleşti içinden çikamadik 😀 Sadece üsttekilerin güçlü olduğunu bil yeter.

        Sen Epilogue Shiki’den bahsediyosun dimi? Epeeeeeey bi konuşuyolar orada, ki o Shiki direk 3. Shiki’ydi yanliş hatirlamiyorsam.

        Beğen

    • O gezegen isimleri “Angel Notes” light novelinden alıntı abi, Nasunun ilk yazdığı eser. Dünyanın sonunu anlatıyor, Dünya ölüyor oksijen bitiyor fakat insanlar bir şekilde mutasyon geçirip yaşamaya devam ediyor. Typemoon evreninde dünyanın da bi bilinci var, Bu kendine yediremiyor bu durumu ve diğer gezegenlere bir yardım çığlığı gönderiyor.Her gezegende kendi Type’ını insanlığı yok etmek adına salıyor light novelde,olay bu.Şuan resmi olarak Typemoon evreninin bir parçası sayılmaz nasunun ilk eseri olduğundan, fakat powerlevele eklerler yinede kendilerini Ort vs başka serilerde de geçmekte çünkü. Yani bi bakıma o varlıkların evrende olduğunu fakat o şekilde bir olayın almadığını ima ediyor nasu.

      The six sisters’de yine Angel Notesdan bir karakter, daha doğrusu karakterler. 6 Witch kız kardeş, en küçüğü kutsal savaşçılar tarafından öldürülürken son bir suicide atak yapıp kendiyle beraber tüm kıtayıda yok ediyor.Bunların güçler baya uçuk yani, seni beni aşar abi 😀

      vee Son olarak dediğin “Void” shiki abi,onun olay çok karışık powerlevele almazlar onu.Dediğin gibi baya birşey görebiliyor, Ancak o gücü kullanabilme ihtimali vermedi nasu. Şöyle bir açıklaması var; “Görebiliyor olması yapabiliyor anlamına gelmez,gaianın kendini güvence altına almak adına Counter Guardian sistemi var, Eğer ryougi dünyaya hasar verecek veya kanunları etkileyecek bir eylem içine girmeyi düşünse dahi o saniyede bir CG tarafından öldürülür” tarzı birşeyler.Bu sebepten eklemezler, Yani güç var ancak kullanabilme ihtimali yok, Zaten bunları kullanamazsa normal ryougi shiki oluyor.

      Beğen

  4. Evet Epilogue ovasında geçiyor çoğu. Konuşmaların fazlalığı yüzünden çoğu kişi geçiştiriyor ama derin ve çarpıcı üzerinde durana. Ben zaten Nasu evreninin kurgusuna bayılan biriyim. Nasu’nun en özgün ve yaratıcılık ürünü karakterinin başlarında olduğunu düşünüyorum, Ryougi Shiki’nin (üçü birden). Kişilikleri, tarzı, eylemleri gibi karakteristiğinin yanına çok iyi bir felsefe yerleştirmiş. Akıl, ruh, beden üzerine kişilik gelişimi analizleri ve felsefik, dogmik savlarla donanmış, işlenmiş böylesi karakter görmek kolay değil. Evrenin en güzel meyvesi ve bir bakıma evreninin yansıması bence Ryougi Shiki.

    Beğen

  5. @Aku, kurgu karşısında ağzım açık kaldı. Adamın kafa yapısı cidden fena 😀 Gezegenin yardım için diğer gezegenleri çağırması falan, Dünyanın sonunu getirişi bile heyecanlandırıyor, vücudumun her hücresi bir hoş oldu 😀 Kız kardeşlere de aşık olabilirim şimdiden 😀

    Shiki için durum biraz daha irdelenebilir. Gücü var ve kullanabiliyor. Çünkü Kokutou istese kullanacaktı. Onun için bir anlamı yok ama, hatta can sıkıcı. Counter Guardian ve Counter Force aynı şey di mi, bir gaf etmeyeyim. Bunu ve Dünya’nın bilincini KnK içinde bahsedildiği için biliyorum, fazla değinmiyor ama ben sevdiğim için böyle temaları üzerinde düşünmüştüm. Fate hikayesinde de çıkan kahramanları bu yaratıyordu. Neyse, işte burada Counter Force devreye girmesini sağlayacak bir neden olacağını söylemezsek Ryougi Shiki Dünya’yı tehdit etmeyecek şekilde bu güçlerini kullanabilir. Counter Force onu gücüne rağmen hemen durdurabilir mi bu bile irdelenebilir. Neyse neyse 😀 bu güce sahip olduğu gerçeği var nihayetinde power levele alınmalı bence, ben aldım yani 😀

    Beğen

  6. Evvet! Harika bir novel tanitimi olmus, lakin tsukihime o kadar kotu bir animeydi ki, oturup noveline baslar miyim bilinmez. Gerci daha Uminekoyu bitirmedim hihihihihiihihi
    Resmen bana anlatir gibi yazmissin, bi an kendimi gordum karsisinda biri varmis hissini vermissin ben cok sevdim.
    Ellerine saglik bi solukta piw piw yaptim! ^_^

    Beğen

    • Teşkür ettim bebik ❤

      Ya animesi gerçekten berbat, dediğim gibi o kadar berbat ki adamlar "There is no Tsukihime anime" demişler O KADAR BERBAT. Da senin okuyacağin bir vn mi bilemiyorum, Umineko'dan çok daha kisa aslen ama gelişmelerin seni çekeceğini sanmam. İçin şişer baya okurken senin 😀

      Beğen

  7. Eline sağlık abi de BEN TSUKIHIME ANIMESINI SEVDIM TAMAM MI? ;-;
    Çizim tarzında da siz lafını diyene kadar farketmedim bile. Şu an da farketmiyorum. Renklendirme öyle çok iyi değil. Bir de çizen insanın arkadaki gözü öncekinden büyük çizme huyu var, tsukihimeye özgü değil ama en çok onda belirgin xD CGler çok iyi değil. O da renkendirme yüzünden zaten. Çizim tarzı desek tüm CGler haricinde bir FSN ile arasında büyük bir fark görmüyorum. Nedir sorun çözemedim.

    Beğen

    • Abi Tsukihime’deki çizim tarzina laf etmem “çizim” değil de “renklendirme/gölgelendirme” olayiyla alakali. Type-Moon’un klasik gölgelendirme stili adam akilli FSN’de oluştu zaten, hala da fsn tarzinda renklendirme/gölgelendirme yapiyolar. Daha karakteri bilmeden TypeMoon’dan olduğunu anliyosun mesela.

      Tsukihime’de olay biraz daha farkli, eski olduğu bariz belli oluyor yani. Tsukihime’de renklendirme yapilirken gölgeler o kadar fazla detaylandirilmamiş mesela daha bi tekdüze. Ama FSN’de gölgelendirme o kadar çok var ki, mesela bi Akiha’nin gömleğindeki gölgelendirmeye bak bir de Rin’dekine bak:

      Aralarinda olsa olsa böyle bi fark var, yoksa temelde ayni TM çizimi zaten.

      Beğen

  8. Geri bildirim: Steins;Gate 0 | akumina

Düşüncenizi Paylaşın