Sonbahar Sezonu İzlenimler


Evet arkadaşlar ilk “Sezon izlenimi” yazımıza hoşgeldiniz. Öncelikle kusura bakmayın diyerek başlıyayım, normalde bunu 3. bölümler çıktıktan sonra yazmış olmamız gerekiyordu ancak yeni blog ilk yazı (+ benim tembelliğim) falan derken aksadı bir miktar. Fakat bundan sonra her sezon düzenli olarak başlamadan önce “Öngörüşleri”, 3. bölümler yayınlandıktan sonra “İzlenimlerimizi” yayınlayacağız. Bu kısmı daha uzatmadan ne çıktığını bilmeyen arkadaşlar için chart‘ı da koyup yavaştan başlayalım artık. -Aku

Yeşil: Aku
Turuncu: Miina

Evet yavaş yavaş sezonu bitirmek üzereyiz hatta neredeyse bazi seriler bitti bile denebilir; artik kafamizda genel görüşler oluştu. Ben sezondan KESİNLİKLE mutlu değilim. Sonbahar sezonu sene içerisinde en kaliteli sezondur genelde, en popüler “ciddi” seriler hep bu sezon gelir. Fakat bu sene elle tutulan neredeyse hiçbir şey yok, hala moemoe şeyleri satmaya uğraşiyorlar sonbaharda bile. Yaz sezonunda bile daha çok izlenecek şey vardi yanliş hatirlamiyorsam. Neyse başlayalim bakalim.

Malesef benim düşüncelerim de üç aşağı beş yukarı Dilek’inki ile aynı. Genel olarak zaten geçiş sezonu olan yaz ve kıştan pek bir şey bekleyemiyoruz, umutlarımızı sonbahar ve ilkbahara taşıyorduk fakat bu sezonki sonbaharın geçiş sezonlarına eş değer seviyede bir şey çıkması büyük hayal kırıklığı oldu benim adıma. Tabi ki izlemeye değer & orta veya ortadan biraz yüksek birkaç seri var ancak hepsi bu malesef. Geçen senenin sonbaharına oranla çok sönük kalan bir sezon var elimizde.

Kyoukai no Kanata

KyotoAnimation’dan nadir gelen aksiyon serilerinden biri olan Kyoukai no Kanata beni çok umutlandirmişti sezon başinda. Bölüm incelemesi dahi yaptim blogda ilk bölüm için. Fakat 2. bölüm incelemesi için bölümü açtiğimda hayal kirikliğina uğradim. İlk bölümdeki hava tamamen söndü, boş boş muhabbetler, “cute girls doing cute girls” yoluna doğru hafifçe dönmeler. Merak ettim sonuna kadar ilerleterek göz attim, hiçbir şey yok. Diğer bölümler için de ayni şey geçerli oldu. Sonuç olarak güzel animasyon, zayif senaryo ve işleniş var. Anime izlerken bu tarz kriterlere önem vermem diyorsaniz izleyebilirsiniz, muhtemelen beğenirsiniz.

DROPPED

Geçen seneki KyoAni’nin yaptığı chu2byou serisini izleyen her 3 kişiden 2si mutlaka “keşke böyle hayal mayal için değil de ciddi anlamda bir aksiyon yapsalar bu grafiklerle” şeklinde düşünmüştür en azından bir defa. Bu serinin duyurusu sanki onlara cevap veriyormuş gibi oldu, ben dahil herkesin beklentisini çok yukarılara çekti. Fakat ne yazık ki görünüşe göre KyoAni’nin içine işlemiş moe, artık ayrılamıyor. Her ne kadar ciddi aksiyon yapma amacıyla çıksalar bile yine bir yerden bir şekilde moeye bağlıyorlar. Grafik ve sound gerçekten harika denilebilir, animasyon çok akıcı ve etkileyici yani teknik açıdan nerdeyse mükemmel bir seri fakat bu tüm artıları karakterlerin sıkıcılığı, hikayenin derinleşmemesi veya hiçbir ilerleme kaydetmemesi götürmekte. Yanlış anlamayın izlenilmez veya berbat demiyorum, ancak gerçekten ortada büyük bir potansiyel yok olmuş durumda, enfes olabilecek seri sadece ortalama izle geç seviyesine çekmişler. Kısa bir özetle hikayeye & akıcılığı önemseyenlerin sevmeyeceği, fakat daha çok teknik yönler ilgisini çeken kişilerin hoşuna gideceği bir yapım.

DROPPED

COPPELION

Geldik her sezon öncesi “ovv bu sezonda tutacak bu kesin” diye tahmin yürüttüğünüz animelerden birine. Malesef Coppelion dişaridan görüldüğü kadar bizi tatmin edemedi. Açikçasi izlemeyi birakir miyim bilmiyorum, seri sanki 2003 yilinda yapilmiş da 2013 yilinda televizyonlarda yayinlanmaya başlamiş gibi bir his veriyor. Konusu vesairesi gayet güzel, animasyonda çok çok çok fazla eksi yön var. Seiyuular iyi hoş ama Hanazawa Kana ilk kez kulak tirmalayici bir seslendirme yapmiş biraz üzüldüm. Sonuç olarak kötü ana karakterler, kişiye göre farkli yargilanabilir animasyon, iyi konu, iyi mekan ama bekleneni bulamamak diye özetleyebilirim. Bu tarz “kiyamet sonrasi hayat” ya da “radyasyon” gibi temalari seviyorsaniz kesinlikle bir şans verin derim tabii.

WATCHING

Yine harcanmış harika bir potansiyel. İnsan artık ben yapsam daha iyi olmaz mıydı diye düşünmeye başlıyor gerçekten. Öncelikle en unique yanı olan çizimlerinden başlayalım; serinin gerçekten hoş çizimleri var. Arkaplanların birçoğu tabloluk seviyede ayrıntılı ve özenilerek yapılmış, üzerine de karakterler kalın çizgiler ile koyulmuş. Her ne kadar karakterler arkaplanın çeyreği kadar özenilmemiş ve amatör bir photoshop kullanıcısı tarafından koyulmuş kadar yersiz dursada o 10/10luk arkaplanlar geçer vermeye yeter de artar. Ancak malesef bu kendine has çizim şekli seriyi kurtarmaya yetmemiş. Öncelikle karakterlerimiz çok berbat, yani kişilikleri yaptıkları tercihler vs izleyiciyi gerçekten aşırı bunaltıyor ve sıkıyor. Hikayemiz de her ne kadar dışardan çok hoş ve derin görünse de o da bi yere varamıyor, yeterince dallandıramamış, derinleştirememişler. Konudan çok sadece “fikir” güzel desek daha oturacak heralde. Seslendirme de o kadar hoş olmayınca ben koptum kendisinden. Kısacası bir bakmaya değer fakat beklenti içine girmemeniz en iyisi.

DROPPED

Miss Monochrome

Horie Yui’nin tasarimini yapmiş olduğu “idol” karakterimizin üzerine bir de anime yapilmiş. Kapaniştan da göreceğiniz üzere kesinlikle para kazanmak amaçli olduğunu anlarsiniz zaten, bir Vocaloid animesi gelmiş gibi düşünebiliriz bunu. Horie Yui kendine sahne ortami yaratiyor kisaca, anime bahane yani. Animede de kizimiz idol oluyor falan filan. Bölümler kisa olduğu için “maksat anime bitirmek olsun” diye düşünüyorsaniz izleyin, yoksa boşverin gitsin YouTube’da müziklerini dinlersiniz anca.

DROPPED

Pek ciddiye bile almadım ben, zaten bölümler toplam 4 dakika ve bunun 1 dakikası ending. Maksat bir seri daha bitirmiş olayım diyorsanız ve takip etmeye üşenmeyecekseniz hiçbir şey beklemeden izleyebilirsiniz.

DROPPED

Kyousougiga

Kyousogiga-02-7

Sadece 2-3 senede bir, nadiren rastladiğiniz o “ilginçli/garip” animeler olur ya. İşte Kyousougiga onlardan birisi. Garip bir temposu, garip bir atmosferi, garip karakter auralariyla bezenmiş aşiri parlak animasyon, bolca sembolizm ve kendine has çizimleri olan bir anime Kyousougiga. FLCL veya Mawaru Penguindrum izleyip beğenenler beni çok iyi anlayacaklardir. 10/10 değil belki ama kesinlikle ortalama 8 puani hak edecek 10 bölümlük bir seri. Bunu beğenip daha çok isteyenler için ONA da mevcut, seriyle de bağlantili olan 2012 ONA’si ve 2011’deki ONA olmak üzere. “Ulan arkadaş ben ne izliyorum, ne kadar garip bir seridir ama nedense aslinda acayip de eğleniyorum” dediğiniz o ender serileri benim gibi arayanlardansaniz Kyousougiga’ya şans verin.

Hiç şans vermeyecekseniz de en azindan OP/ED’yi bir izleyin ;_;

WATCHING

Dilek’in söylediği “Garip” kelilmesi bu seri için en uygun kelime heralde. Serinin grafikleri her ne kadar mükemmel seviyesinde olmasada seriye gitmiş diyebilirim, yine aynı şekilde ostler içinde de o kadar ilgimi çeken bir parça yoktu. Fakat teknik açıdan ziyade hikayesindeki kafa karıştırıcı ve beklenmedik noktalar ile karakterlerin çok hoş olması benim ilgimi çeken noktalar oldu. Her ne kadar bir flcl veya penguin seviyesinde görmesem de en azından bu sonbahar yokluğunda izlemeye veya bir göz atmaya değer görüyorum kendisini.

WATCHING

IS: Infinite Stratos 2

Sirf Hanazawa Kana’li çok ama çok şeker bulduğum Charlotte Dunois için hareme dahi katlandiğim 7 puanlik ilk sezondan sonra, ikinci sezonda epey hayal kirikliğina uğradim. İlk sezon nispeten akici geçiyordu, ikinci sezon tamamen fan servise odaklanilmiş + bir de yeni karaktere. Tabii benim gibi bir Charlotte hastasi için sorun yok, servisimi aliyorum ama aksiyon bekleyenlere kötü haber, aradiğinizi %90 bulamayacaksiniz. HanaKana + Charlotte olduğu sürece 10 sezon da olsa izlerim atlaya atlaya. Harem sevenler her türlü izlesin.

WATCHING

İlk sezonu izlemeyen birinin zaten izlemeyeceğini varsayarak onun üzerinden görüşümü bildiriyorum. Öncelikle tek cümleyle 2. sezon kesinlikle 1. sezondan daha kötü. Hayır zaten ilk sezon da aşırı güzel birşey değildi ama, bu ecchi moe seven benim için bile sıkıcı geldi. 1. sezonda yine çat pat da olsa bir şeyler yapmaya çalışıyor, en azından ichaicha sahneleri düzgün vermek için uğraşıyordu yapımcımız. Fakat bu sezon kısa yolunu bulmuş heralde, 2 tatlı kıyafet giydir olsun bitsin zorlamanın anlamı yok mantığına girmişler. Hayır harem ecchi yapıyorsanız bari onu düzgün yapın, onun da kolayına gitmeye çalışmayın. En azından ilk sezonu hoşuna gitmemiş kimsenin “2. sezonu gelmiş bakayım belki düzelmiştir” mantığı ile izlemesini tavsiye etmem.

DROPPED

KILL la KILL

694140-kill_la_kill___03___large_38

Ve geldik sezonun en çok konuşulan animesine. Fanlari yorumumu okumasa daha iyi olur, epey sinirlenecekler çünkü. Öncelikle ben bu anime daha ilk duyurulduğundan beri “OFF Ga-Rei Zero gibi bir şey mi geliyor çok sevicez bunu” diye sağda solda hep reklamini yaptim. Ama maalesef beklentilerimi hiç karşilamadi seri. Animasyon gerçekten güzel, o konuda kesinlikle hak yemem ama konu ve işleyiş hiç hiç hoşuma gitmedi. Arti, güzel veya parodiyle harmanlanmiş olduğunda (PSG, Monogatari) fanservisi seven ben bile bu seriyi izlerken BALDİR, GÖT, GÖĞÜS görmekten biktim, iğrendim. O kadar çok gözünüze sokuyorlar ki, fanservisten soğudum resmen. Esprileri başta güldürüyor, sonra farkediyosunuz ki her dakika espri var. Adamlar aksiyondan çok espriye kasmişlar, iki dakika ciddileşemiyoruz çok laçka bir ortam. Orjinal bi şey yaraticaz diye çok kasmişlar ama olmamiş be abi, FLCL, PSG veya TTGL değil ki bu. Akici, fast-paced yani hizli giden, yüzeysel aksiyonlari seviyorsaniz kesinlikle izleyin.

ON-HOLD, olur da ileride izleyecek hiçbir şey bulamazsam bitiririm muhtemelen.

Benim bu seri hakkındaki yorumum gayet yüzeysel ve basit olacak heralde. Seri eğlenceli, grafikleri gerçekten kaliteli, fazla olmasa da ara sıra gülüyorum da, aynı zamanda Dilek’in deyimi ile “baldır göğüs” görmeyi seven biri olarak o açıdan da memnunum. Ancak kesinlikle milletin övdüğü kadar kaliteli değil. Hani hangi açıdan bakarsam bakayım milletin övdüğü best anime ever vs dedikleri seviyede kaliteli göremiyorum kendisini. Ya serinin hoş atmosferi ile sonbahardaki büyük yokluk üst üste binince milletin gözü boyanmış biraz, ya da benim farkedemediğim çok derin bir şeyler var bilemiyorum. Daha açıklayıcı olmak gerekirse 7.5’dan 8 falan verebilirim anca ben. Kısacası baya fazla overrated fakat izlenilesi eğlenceli bir yapım.

WATCHING

WHITE ALBUM2

wa2_8

Öncelikle bu serinin White Album serisiyle pek bir alakasi olmadiğini söyleyeyim, karakter falan paylaşmiyorlar. Yani White Album’ü izlemek zorunda değilsiniz. Aslen seri sadece basit bir romance/drama animesi gibi dursa da, VN dünyasinda neredeyse en yüksek skorlardan birine sahip vn olarak biliniyor (birçok klasiklerden bile yüksek). E haliyle insan merak ediyor ne diye, sirf o yüzden izliyorum. Çok da bir nanesi yok, şimdilik. “Closing Chapter” geldiğinde göreceğiz bakalim neymiş bunu bu kadar ünlü yapan. Romantik ve müzik temali serileri seviyorsaniz şans verin bakalim.

WATCHING

Bu anime hakkında ben biraz ayrıntıya girsem iyi olacak gibi. Öncelikle serinin “white album” isimli diğer animeler ile hiçbir alakası yok. Daha doğrusu çok ince bağlantıları var şarkı vs gibi fakat hiçbir önemi yok bunların, direk bundan başlayabilirsiniz. Sonra serimize gelelim, kendisinin orjinali 2 oyundan oluşmakta ve bunun 2. oyunu olan Closing Chapter EGS’de (Japonların visual novel databasesi, myanimelistin vn + jp versiyonu düşünün yani) 95/100 gibi mucizevi bir not ile TypeMoon’un, Key’in ve diğer birçok ünlü firmanın tüm oyunlarını geçerek 1. konumunda. Visual novelini henüz okumamış olsam da hakkında bir tane bile kötü yorum görmedim. Haliyle beklentilerim “aşırı” fazla. Ayrıca seriyi animeye çevirirken başında visual novel yazarını bulundurmaları da çok büyük bir artı olmuş, animeyi kendisi yönlendirerek kötü uyarlama veya atlanmış sahne derdinden kurtarıyor bizi. Animeye gelecek olursak, şu ana kadar ortalamanın çok üzerinde bir şey gösteremedi malesef. Fakat zaten serinin ilk oyunu (yani büyük ihtimal ilk sezonluk kısmı) ortalama seviyede bir eser, asıl vurgunu ikinci oyundan uyarlama olacak 2. sezon yapacak. Kısacası seri şuan için ortalamadan bir parmak ilerde bir yapım, fakat sırf henüz gelmemiş 2. sezonu için bile izlemeye değer.

WATCHING

Hajime no Ippo

ippo r1

4 senenin ardindan beklenen 3. sezon bomba gibi geldi. Başta adaptasyon sorunu yaşayacaksiniz: Koçun seiyuusu vefat etmişti hatirlarsaniz, yeni seiyuu elbette eskisini aratmiyor ama adapte olmakta 1-2 bölüm sorun yaşayabilirsiniz. Spikerimiz değişik, eskisi kadar heyecanli olmuyor ama maçlar sariyor öyle böyle. Eski ve yeni animasyon tekniklerinin ve müziklerin harmanlanmasi güzel bi sonuç ortaya çikarmiş. Komedisinde, yan karakterlere verdiği ağirliğinda hala bir değişiklik yok. Spor serilerini sevenler hiç üşenmeden gitsinler ilk sezondan bir an önce başlasinlar. @meyday

WATCHING

Magi 2

charmer

İlk sezonu açikçasi ben çok beğenmiştim, klasik shounenlerin aksine ileride ne olacağini güç bela kestiriyordunuz. Mekan tasarimlari çok güzeldi, karakterler eğlenceliydi. Sadece arkaplandaki karakterlerin saçinin tek renk olmasi ama ana karakterlerin rengarenk olmasi gözüme hep çok saçma gözükmüştü. Neticede 9 puan ile ilk kez bi shounen’e yüksek puan vermiştim. Fakat ikinci sezon hayal kirikliği oldu, fanservis + göğüsleri gözümüze bolca sokmak hoş değil. İlk sezon bir esprisi vardi ama ikinci sezon kötü olmuş. Tabi aksiyonda falan bir değişiklik yok, bi yerden sonra sariyor izlemesi. Ama ilk sezonun yaninda fos malesef. Aksiyon/shounen seven izleyebilir.

WATCHING

Ben üç aşağı beş yukarı ilk sezonla aynı seviyede buldum, belki bir miktar fanservis artmış diyebilirim ama çok ayrıntılara takılmadığımdan büyük bir değişiklik hissetmedim yani. İlk sezonu severek izlemiş biri olarak, Benim gibi ilk sezondan hoşnut olanlara öneririm kendisini.

WATCHING

Meganebu!

Meganebu-3-1

Benim gibi bir gözlük fetişisti için aslinda çok müthiş bir anime gibi düşünebiliriz ama değil. Ben bile beğenmediysem bunu daha kim beğenir bilinmez. Çok renkli falan aslinda ama işte yok ya. Şeker şeker oğlan seven kizlar gelsin izlesin, gerisi pek dokunmasin.

DROPPED

Yuusha ni Narenakatta …… (Yuushibu)

35233182340351611932

Serinin konusunu okuyan herkesin düşündüğü gibi “Hataraku Maou-sama” animesinin çakmasını yapmaya çalışmış fakat becerememiş ne yazık ki. Her ne kadar Maou-sama’yı fena bulmasam da kalitesiz yapılmış bir çakma benim için gerçekten çekilmez oldu. Çok büyük ecchi tutkunu değilseniz kesinlikle izlemeyin derim.

DROPPED

Yowamushi Pedal

Untitled

Sonbahar sezonu kesinlikle spor animelerinin sezonu oldu. Bu türün epey meraklisi olan ben, bisikletle de ilgili olunca Yowamushi’den çok fazla şey bekledim. Beklemez olaydim, hüsrana uğradim. İlk bölüm saniyorum ki ippo gibi olacak, vuracak bizi kalbimizden böyle siradaki bölüm ne olacak diye merak edicez falan. Meh, ilerletmek zorunda kaldim o kadar boş bir bölümdü ki, “yeey anime otaku yeeey ooo bisiklet oo” nedir arkadaşim o. İlk bölüm böyleyse diğer bölümler ne kadar vasattir kim bilir diyerek biraktim. Yine de spor animesi sevenler bir göz atsin.

DROPPED

Samurai Flamenco

flamenco-2-1

Ana karakterlerin gerçek yetişkin iki erkek (liseli görünümlü yetişkinlere hayir) olduğu animeler çok nadirdir. Olursa da %90 seinen falan olur, hayatin içinden olur izletir kendini öyle ya da böyle. Samurai Flamenco da işte böyle. Süper güçleri olmayan ama bu hayalinden vazgeçmeyen, şehir içinde düzen sağlamak (yere çöp attirmamak gibi) isteyen çocuk ruhlu bir karakterimiz var. Bu karakter ne zaman dayak yese (çoğunlukla) onu hep kurtaran bir de polis karakterimiz var. İkisinin dostluğunu da eklersek ortaya sonbahar sezonuna yakişir Uchuu Kyoudai tadinda iç isitan, orta halli bir seri çikiyor. Seinenle karişik aksiyon sevenlere önerilir.

WATCHING

Little Busters

So+opinions+on+the+first+episode+of+Little+Busters+Refrain+_ef45902326fe518c9664340407500cf2

Visual Novel’ini okumayi planladiğim için seriye başlamadim aslinda, hatta direk ilk sezonu yarida biraktim çünkü route geçişlerinde büyük sorunlar vardi (route’lu vn okumuş kişiler bunu görebilir sanirim). Öğrendim ki bu aslinda önemli bir unsurmuş seri için. Animeyi izleyerek böyle bir ayrintinin tadini kaçirmiyayim diye birakip VN’ini ön plana aldim. Eğer benim gibi olur da VN’ini okumak isteyen çikarsa diye söylüyorum (ki zor), Refrain’i izlemeyin gidin romanini okuyun yoksa çok pişman olursunuz.

Key’in her zamanki mantığı önce komedi ardından asıl hikaye şeklinde gittiğinden ilk sezondan pek tat alamamış olabilirsiniz, Jcstaff’ın da pek başarılı iş çıkaramaması tuzu biberi oluyor gayet normal. Yine de dişinizi sıkıp 2. sezona kadar izleyebilirseniz, Clannad ile Clannad after story arasındaki fark kadar,hatta belki daha fazlasını Little busters ile Little busters Refrain arasında bulacağınıza garanti verebilirim. Dram sevenler için tam bir şölen, sevmeseniz bile bir bakmaya değer diye düşünüyorum. Ayrıca yapımcının ilk sezondaki hatalarını bir miktar düzeltmiş olması da yine benim gözümde bir artı oldu. Serinin eleştirebileceğim tek yanı visual noveldeki ostleri direk olarak almış olmaları, yahu vn farklı anime farklıdır her ne kadar ost seti vn’e mükemmel gitmiş olsa da animeye gitme ihtimali varmı hiç. İnsan azcık düşünür ya da buraya kadar yapmışken 3 kuruştan sakınmaz diyeyim. Her ne kadar büyük bir problem olmasa da insan neden böyle basit bir hataya düştüklerini merak ediyor. Bunun haricinde bence sezonun en iyi animesi, kesinlikle bakılmaya değer.

WATCHING

Tokyo Ravens

ss (2013-10-31 at 09.22.52)

Mangasını daha önce okumuş olduğumdan üç aşağı beş yukarı ne beklemem gerektiğini tahmin ettiğim bir seriydi aslında. Yine de 2 bölümden fazla dayanamadım ben. “Erkek” olan ana karakterimiz aşırı sıkıcı, tam kalın kafalı, erkeklere karşı bile yer yer utanıyor yani nerden bakarsanız bakın rezalet. Öyle ki “ben böyle ana karakterli bir mangayı nasıl okudum” diye aklımda soru işareti bırakıp tekrar aynı yapım olup olmadıklarını kontrol ettirdi. Eğer ona dayanabilirseniz belki izlenilebilir seviyeye gelir, ancak dayanabilmek gerçekten büyük problem.

DROPPED

Blazblue

BlazBlue-5-1

Bunu da fazla uzun tutmaya gerek yok gibi. Blazblue oyunlarını seven biri olarak kötü olacağını bile bile sırf karakterleri görebilmek için izlemeye karar verdim. Fakat 2 bölümle ne kadar kötü olabileceğini hafife aldığım belli oldu. Çok büyük Blazblue hayranı olanlar bi bakabilir, eğer Blazblue’ya karşı özel bir sevginiz yoksa kesinlikle bakmayın derim.

DROPPED

Golden Time

1384655500117

Her sene mutlaka gelen klasik Josei tadindaki Slice of Life animemiz bu sene de Golden Time oldu. Bu seriler izlerken hep klasik animelerde görmeye alişik olmadiğiniz ortamlari, temalari sunarlar. Üniversite ortami, burada olduğu gibi hukuk fakültesi ortami her zaman izlerken size güzel anilarizi hatirlatir. Basit şeylere bile gülersiniz, eğlenirsiniz. Golden Time da aynen öyle, 10/10’luk olmayan ama izlerken eğlendiren bir seri. Eğlenceli Josei tadindaki serileri, üniversite ortamini sevenler kaçirmasin.

WATCHING

Walkure Romanze

u2Dn2ZP

Yine berbat bir seri. Visual novelini okumuş biri olarak “o güzelim seriyi nasıl böyle yaptınız” diye sorasım var tüm anime kadrosuna. Gerçekten anlaması güç, vnini o kadar severek okuduğum fandiski geleceğini duyduğumda havalara zıpladığım benim gibi bir fanın bile nasıl oluyor da 2 bölümde bırakmasını sağlıyorlar hayret. Büyük yetenek gerçekten. Serinin ne ecchi olarak elle tutulur yanı var, ne harem, ne spor ne de komedi. Elde olan tek şey at kızın eteğini ısırıyor etek parçalanıyor, 5 dakika sonra başka bi at başka bir kızın eteğini parçalıyor döngüsü. Güzel kızların göğüslerini & kalçalarını göreyim başka bir şey umrumda değil tarzı düşünen arkadaşlara önerebilirim sadece.

DROPPED

Kiou Shoujo wa Kizutsukanai (Unbreakable Machine Doll)

pict514

Ben izlemedim ama Ending’i çok güzel ya. Saaa maremaremaremaremare ma-wa-re~

Özet; “EH”. Tam anlamıyla eh’lik bir seri kendisi. Animasyon ve kullandıkları renklendirme hoş, ancak aksiyon sahnelerinde kullandıkları salak CGler aşırı sinir bozucu. Seslendirme & ost iyi sayılabilir fakat çok kaliteli değiller. Hikaye & karakter gelişimi vs yine pek kaliteli sayılmaz, ancak sıfır da sayılmaz. Birkaç karakter ilgi çekici ve hoş, sıkmıyor izleyiciyi. Sanki yapımcılar orta seviye bir şey yapalım mantığıyla yola çıkıp yapmışlar bu animeyi. Tavsiye edeyim mi etmiyeyim mi ondan bile emin değilim, ama shounenimsi atmosferi seven izleyecek seri arayanların bakmasını önerebilirim sanırım.

ON HOLD (çok boş kalırsam bitirmeyi düşünüyorum)

Nagi no Asukara

nagi-no-asukara-cover-2

Bu sezon izleyecek hiçbir şey bulamayinca, tamamen çaresizlikten bu seriye el atayim dedim. Beklediğimin aksine, sezondaki diğer soft-paced serilere kiyasla haftalik giderseniz eğer kendini izlettiğini farkettim. Hele ki animasyonda o kadar güzel işler çikarmişlar ki ortaya, bölüm incelemelerimden de göreceksiniz ki su alti manzaralarinda akmiş adamlar. Çok huzurlu bir ortam (hele bu soğuk havalarda elinizde kahveyle falan izlerken gün batimi manzarasi bile içinizi isitiyor). Evet klasik 7 puanlik romance-drama serisinin ötesine geçemez ama yarattiği farkli atmosfer görmeye değer. Eğer izleyecek hiçbir şey bulamazsaniz bu seriye bir şans verin derim, Soft-core Shinsekai Yori diye özetlerim anca bu seriyi. Romantizm-drama-ciddiyet üçlüsünün eşit gittiği serileri sevenler kaçirmamali.

WATCHING

Outbreak Company

Outbreak-Company-6-4

Nihayet izlenilebilir bir Harem-Komedi. Daha önce de söylediğim gibi hareme ecchiye vs karşı olan biri değilim hatta tam tersi çok severim fakat klasik at eteği yedi don ortada kaldı tarzı sahnelerden bıktık malesef. Hele ki aynı espriyi aynı seri 3-4 defa kullanınca artık iyice nedir bu moduna giriyor insan. Outbreak Company en azından bu harem komedi romance türlerini diğerlerinden farklı, kendine has bir havada izleyiciye vermeye çalışıyor. Tabi ki müthiş mükemmel değil, fakat yukardakilere kıyasla gayet kaliteli olduğunu söyleyebilirim. Harem türünü seviyorsanız kesinlikle bir fırsat verin, sevmiyorsanız zorla izlemeye değecek kadar da kaliteli değil malesef.

WATCHING

Log Horizon

log-8

Sirf millet Sword Art Online çakmasi dediği için başladim, normalde bu tür serileri sevmem her ne kadar yeni yetme bir MMO oyuncusu olsam da. Ve SAO’dan farkli olduğunu gördüm, atmosferden tutun konunun aktarilmasina kadar farkliliklar var. Gelgelelim bir sonraki bölüm ne olacağini merak ettirecek kadar beni sardi mi, hayir. Daha çok, böyle bi seriye o kadar bölüm vakit ayirabilir miyim diye kendime sordum ve birakmayi seçtim. Ama gerçekten seri kötü değil, garip bi arayüz sunmuşlar diyelim. İzleniyor yani. Bu tarz sade aksiyonlari sevenler kaçirmasin.

DROPPED

Öncelikle her ne kadar millet buna da “Sword art online çakması” damgası vurmaya çalışsa da ben pek öyle düşünmüyorum. Evet konu olarak benzerlik var, özeti okuyunca ilk akla gelen sao oluyor fakat serilerin atmosferleri tamamiyle farklı. Seriye başlarken 2. dakikadan sao ile kıyaslamaya çalışmayın yani, biri yaşam mücadelesine ağırlık vermeye çalışırken diğeri “online oyunda sıkışma” üzerine duruyor, ölüm kalım mücadelesine çevirmiyor olayı. Haliyle atmosferlerinden tutun her şeyi bambaşka. Amacına da kesinlikle ulaştığını düşünüyorum, vermeye çalıştığını iyi bir şekilde veriyor. Bence gayet başarılı bir yapım, “Online oyunda sıkışma” teması ilgimi çeker ve biraz daha yumuşak bir şeyler arıyorum diyorsanız kesinlikle bakın derim .

(Aynı zamanda Light novelinin yazarı ara ara 4chana gelmekte, hem seri hakkında hem de kendi hayatı hakkında istediğinizi sorabiliyorsunuz kendisine. Bu da gayet hoş bir + oldu benim adıma)

WATCHING 

This entry was posted in Anime, Oyun by Miina. Bookmark the permalink.

About Miina

Writing walls of text about things I watch, read and play. Mostly about visual novels and indie games. Buraya yazmaya üşendiklerimi Twitter'a döküyorum. @loykad

13 thoughts on “Sonbahar Sezonu İzlenimler

  1. Kyousougiga, Little Busters, Golden Time, Samurai Flamenco, KILL la KILL, Log Horizon… İle son bulan fena bir sezon olmadığına inandığım bu sezonunda yavaş yavaş sonuna geldik.

    Zaten beklediğim iki üç seri vardı onlarda sağlam çıktı. Ne kadar şükretsem az. ^^’

    Yazmaktan çok okumayı seven biri olarak, yorumlarınızı okurken kimi zaman katıldığım kimi zamansa aynı görüşte olmadığım ama yorumlarınızı eksik eylemediğiniz için teşekkür edemeden geçemem.

    Teşekkürler.

    Beğen

    • Elbette görüş ayriliklari olur, herkesin bir şeyi izlerken gözünün aradiği veya dikkat ettiği şeyler farklidir. Yazarken mümkün olduğunca kişisel görüş ve genel görüşün ağirliklarini dengede tutmaya çalişiyoruz (ne kadar başariliyiz bilemiycem tabii), öbür türlü “ben bu anime güzel diyorsam güzeldir” gibi bir şey oluyor ki okumasi hiç zevkli değil.

      Ayrica üşenmeden okuyup üzerine bir de yorum attiğin için ben teşekkür ederim asil ❤

      Beğen

  2. Seri sayısını az buldum, bence bunlar dışında da sezonda izlenebilecek seri var. Galilei Donna, Gingitsune, Kakumeiku 2nd, Strike the Blood’ı da incelemenizi öneririm. ^_^ Ayrıca daha çok yeşil fontlu arkadaşın yorumlarına katıldım, tabii turuncu arkadaşa da lafım yok o da kendi (LN’lerin açısından) gerçekten iyi yorumlamış. Ayrıca soramadan edemicem o girişteki siyah resim neyin nesi acaba ? 😀

    Beğen

    • Galilei Donna’dan haberdarim da ben izleyemedim, izlemeden de yorum atmak istemedim. Bir de sonbaharin ortasinda vizeler projeler olunca anca böyle çok ince eleyerek seçtiğim serilere bakabildim. Kiş için finaller Ocak’in ilk haftasi bittiğinden dolayi daha çok vakit ayirabilirim diye umuyorum 😀

      Yeşilli olan Aku, o genelde çok fazla yadirgamadan izliyor ben aksine daha çok şey inceliyorum ayrintilara pek bakarim 😛 Sirf eğlenceli diye anime izleyemiyorum pek, popülerlik amaci gütmeden unique mi denir çok farkli bi atmosfer vesaire ortaya sermesi lazim ki harcadiğim vakte değsin.
      Yine de yazarken animenin severlerinin kalbini kirmamaya çalişiyorum eleştirirken 😛

      Teşekkürler yorum için

      Beğen

  3. Benim için de çok can sıkıcı bir sezon. Sanırım sezonun tüm kötü yapımlarını izliyorum, iyi olanlarını da -varsa- es geçmişim. Bir iki iyi seri var ama her an yere kapaklanma potansiyelleri olduğundan onlarda tereddütlüyüm.

    Kyousougiga, güzelmiş.

    Sezon sonu değerlendirmenizi de okuruz umarım. Gerçi kaç seri bitireceksiniz acaba 🙂

    Beğen

    • Yorumu yeni gördüm de, vallahi bu gidişle benim bitireceğim taş çatlasin 5 seri olur ki onlari da haftalik bitiremem çok sonraya biter.

      Anca güncel bitirdiğim ippo ve nagi no asukara var nedense bu ikisini pek sevdim ardarda bölümlerini izlesem de içimi baymiyor yani 😀

      Beğen

  4. Adam Bütün animeleri kötülemiş madem beğenmiyom izleme izlemiyon İnceleme yapma izlemek isteyen insanlarıda Soğutuyon arkadaşlar ben burdaki bütün animeleri izledimm hiç biride dediği gibi değil saten izlemeyen anlamaz onu diyim bu izlemeden burda inceleme yapmış sanırım

    Beğen

    • Hepsini izleyip bitirdiğimizde de, en azından benim açımdan, görüşlerim değişmedi. Her seri herkese hitap edecek diye bir şey yok. Ben kendi açımdan neden kötü bulduğumu anlatıp “şu tarz serileri sevenler bunu sevecektir” diye sonlandırdım. Keza Aku da aynı şekilde yazdı yazılarını.

      Sevdiğiniz yapımlara olumsuz laf geldi diye bu tarz ithamlarda bulunmanız pek hoş değil. Ayrıca “bu” değil “bunlar” ve “adam” değil “adam ve kadın” demeniz gerekiyordu sanırım. Fark ettiyseniz yazıda iki farklı kişi yazmış. Siz de yazıyı okumadan direk yazmışsınız galiba 😀

      Beğen

  5. Tokyo ravens ın mangasını okuduysan animesi sıkıcı gelir kardeşim burada animeyi gerçekten çok kötü değerlendirmişsin sırf hemen kızardığı için bu kadar özenle yapılmış bi animeyi şutlamışsın final bölümüne kadar herşeyi güzeldi dopdolu bi animeydi finali çok ayrı bi güzel ve dolu

    Beğen

Düşüncenizi Paylaşın